14 Aralık 2013 Cumartesi

YENİ REHBERİNİZ! FARKLI BİR REALİTEDESİNİZ...

Uzun bir zaman algısı alan ruhsal benliğinizin yeniye uyarlanmasının ardından yeni bir farkındalıkta yine karşınızdayım.
HOŞGELDİNİZ!
Şimdi tüm hatırladıklarınız bu sürecin anıları olarak karşınıza çıkacak.
Uzun, sıkıntılı ve belirsiz bir süreç yaşadınız. Fakat tüm deneyimledikleriniz  şimdi bulunduğunuz hali yakalamak içindi. Bir çok maddi ve manevi kayıplar yaşadınız. Sanki herşey üzerinize üzerinize geldi. Hatta hala aynı sürecin içinde aynı olayların devamını yaşıyor gibi de hissedebilirsiniz. Bu çok doğal ve sakın endişelenmeyin. Zaman aşırı hızlı akmaya başladı. Günler saat gibi geçiyor fakat kendi zaman algınızı yaratıp yine işlerinizi yoluna koyacaksınız. Eski alışkanlıklarınızı özleyip tam bir nostalji yaşama döneminde olacaksınız. Çünkü yeni olan size biraz garip geliyor. Tam bir yaratım sürecindesiniz ve tüm niyet ve isteklerinizi anında yaşayacaksınız ki bu durum sizi ürkütebilir.
SİZ ŞU AN FARKLI BİR SEVİYEDESİNİZ...
Eğer içinde bulunduğunuz hali size sembolik olarak açıklamam gerekirse yeni bir kapıdan içeri adım attınız ve yaşayacaklarınızı bir rüyaya benzetebilirsiniz. Çünkü bir müddet şaşkınlık ve heyecan hissedebilirsiniz. Kalbiniz anlam veremediğiniz tatlı bir heyecan ile dolu.
Sabredin daha nelere alışacaksınz!
Uykularınız tam bir kaos. Çünkü yakın zamanda neden böyle olduğunu anlayacaksınız, bekleyin!
Kendini katı yürekli zannedenler dahi kendi kendilerine niye bu kadar duygulu olduklarını soruyorlar.
Bulutsuz bir gece kafanızı gökyüzüne kaldırın ve biraz inceleyin bakalım çocukluğunuzda ki gökyüzü ile farkı ne?
Aile bağlarınız daha da güçlendi çünkü sevginin tek bir gerçek olduğunu görmeye başladınız.Bu değişimin farkında olanları RÜYA gibi bir hayat bekliyor.
TEKRAR HAYALLER
NİZİN BİLE ÖTESİNDE Kİ YENİ YAŞAMA HOŞGELDİİZ!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

9 Aralık 2013 Pazartesi

''DNA'' VAROLUŞUN TEMEL TAŞI. TÜM SIR GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNDE!

İncecik bir çizgi düşünün!
Uzaktan bakıldığında sadece düz ince bir çizgi olarak gözükse de o küçüklükte ki bir varlık için sağa sola gidilebilen bir uzaklığı vardır.
Bunun gibi 11 adet çizgi imgeleyin ve her bir çizgi kendi içinde bir çok dallara ayrılıyor. Hepsi kendi algı alanı içinde birbirine bağlı ve dolayısıyla kendi aralarında bilgi alışverişi var. Her bir çizgi üzerinde tüm yaşamların bir bir, an ve an damgası bulunuyor ve her anı orada ve taptaze duruyor.

Peki unutulmuş olan 12. iplik  nerede?
O tüm yaradılışın, tüm varoluşun planlandığı İplik!
İşte yaşadığımız bu zamanlar bu ipliğin algılanmaya başladığı zamanlardır...

 Biraz önce size canlıların en önemli sırlarından biri olan DNA yani Deoksiribonükleik Asit yapısından bahsettim.
 Albert Einstein' ın BİRLEŞİK  ALAN kuramı ve yaşayan ünlü fizikçi ve fütürist Michio Kaku'nun SİCİM KURAMI aynı oluşumu işaret etmiyor mu?
Tüm yaşam ve anılarınız, geçmiş, şu an olmakta olan ve gelecek yaşamlarınız sizin DNA' larınızda damgalanmıştır.
Siz sonsuz sayıda ki olasılık dahilinde bulunan potansiyel deneyimlerinizi yaşar ve ölürsünüz. Her defasında hatalara karşı farkındalık kazanır ve yolunuza devam edersiniz. Bu dairesel bir döngü içinde olur ve siz hep o dairenin içinde dolaşıp durursunuz. O döngü farkındalığınıza yerleştiği an, diğerine geçer ve bu sonsuza dek sürüp gider.
Siz niyet ve hislerinizin yoluyla bu damgalanmış olan bilgilere gidip kendi gerçek deneyimlerinize taşırsınız.
Peki hadi öyle varsayalım, ben orta çağda yaşadıysam ve onu deneyimlemek istersem bir an da kendimi orada mı bulacağım?
Tabi ki HAYIR!
PEKİ ŞİMDİ YAŞADIĞIN HAYATIN BİR AN DA OLDUĞUNU UNUTTUN MU?
Her senaryo o kadar mükemmel planlanmıştır ki!
Sen sadece bulunduğun an'ın geçmiş hatırasına sahipmiş halini yaşıyorsun.






14 Kasım 2013 Perşembe

HİÇ BİR BİLGİ GİZLİ KALAMAZ!

Yaşam an ve an tüm hızıyla değişiyor. Algı alanınızın  dışında ki varoluş öyle  bir dairesel döngü içinde hareket ediyor ve sürekli değişim gösteriyor ki bunu algı alanınıza getirseniz bilinç yapınız ters düz olur. Bilgi tamamen öğretiler sonucu oluşan bir farkındalık verisi olarak yaşamınızın tüm doğrularını ve yanlışlarını etkiliyor. Bu zamana kadar SU ile ilgili bildikleriniz çok kısıtlıydı. Artık biliyorsunuz ki SU BİR BİLİNCE sahip. Dolayısıyla su canlı bir varlık ve moleküllerinde BİLGİ barındırıyor. Dünyanın neresinde bir trajedi, bir olağandışı olay oluşsa o alandan taşınan su molekülleri TÜM BiLGİYİ DE  beraberinde getiriyor. Bu bilgi taşıyan su molekülleri düştüğü ülkenin ortak bilinç seviyesini etkiliyor. Genellikle teknoloji açısından gelişmiş ülkelerden gelen bulutlar o ülke bilincinin düzeyine uygun bilgileri size taşır. Barajlara düşen yağmur suyu daha sonra size içme suyu olarak döner ve sizin DNA 'larınıza bilgileri götürür. O dönem o alanda bazı gelişmeler görülebilir. Eğer trajedi yaşanan bir ülkeden gelen bulut kümeleri varsa siz o dönem kendi ülkenizde kısmi trajediler görebilirsiniz. Eğer biliminsanları hava durumundan faydalanmayı ve bulutların  hangi ülke üzerinden hangi ülke sınırlarına giriş yaptığına göre bir bilinç farkındalığına ulaşırlarsa olabilecek türlü deneyim ve farkındalıkları kontrol altına alabilirler.
İçtiğiniz su tamamen BİLGİ yüklü ve  tüm moleküllerinize bilgiyi veriyor. Bu yüzden kimi zaman farklı duygular içine girebilirsiniz. Su içilmeden önce saf bilincinizle su içinde ki bilgileri silin. O bilginin size yararı mı yoksa zararı mı dokunur bilemezsiniz.
Bilirsiniz ki duaların suya okunarak içilmesi gibi suyu içerken niyet ve şükranlarınızı imgeleyin. Sonra için tadı bile farklı gelecek.
Bilgisayarlara gönderilen virüs gibi sizin molekülleriniz de bilgisel virüse maruz kalıyor.
Onlardan etkilenmemek ise kişisel farkındalığa bağlı.

13 Ekim 2013 Pazar

MUTLULUK AŞISI!

Çooook uzun zamandır yaşamın zorluklarıyla boğuştun adeta. Bitmek bilmeyen dikenli, taşlı yollarda  emekledin, yürüdün, kimi zaman koştun. Hedefine vardın diye sevindin ve bazen de üzüldün. Fakat sırtına yüklenmiş olan YAŞAM - ÖLÜM ağırlığının yükünden kendini hiç bir zaman kurtaramadın.
Bazen yükün öyle ağır geldi ki dizlerinin üzerine yığıldın işte o an sana bir doz mutluluk aşısı yapıldı ki o da eşinle, dostunla, ailenle geçirdiğin hoşça vakitlerdi. Sabrettin ve dayandın tüm güçlüklere.
Kendini yakın uzak diğerlerinin ölüm deneyimiyle yaşıyor zannettin. Fakat MUTLULUĞUN formülünü tam buldum derken elinden hep kaçırdın.
Bir türlü gerçek doyuma, hazza ulaşamadın. HEP BİR ŞEYLER EKSİK KALDI.
İNSANLIK GERÇEK BİR HASTALIKLA PENÇELEŞİYORDU. BU HASTALIK YAŞAM-ÖLÜM İLLÜZYONUYDU.
Artık size mutlu bir haber vereyim!
HASTALIĞIN  İLACI BULUNDU!
Reçete hazırlık aşamasında...
BU DEFA AŞININ MUHTEVİYATI VE DOZU ÇOK FARKLI OLACAK...

YENİ KİTABIM UFUKTA GÖZÜKTÜ!!!!!

SICAKLIĞINI PEK YAKINDA HİSSEDECEKSİN.
BU DEFA GÜNEŞ BATIDAN DOĞACAK VE SEN İSTEMEDİKÇE DOĞUDAN HİÇ BATMAYACAK.

11 Ekim 2013 Cuma

YAŞADIĞINIZA EMİN MİSİNİZ??? Uyarı: Okuyacaklarınız yaşama bakış açınızı derinden sarsabilir!

Şimdi okuyacaklarınız algıladığınız zamanın başından beri size öğretilen tüm bildiklerinizi bir anda altüst edebilir. Fakat kaynaktan kütle frekansına uyarlandığınızda  DNA yapınız 11 çifte sarmal olarak uyarlandı ki taşıdığınız bilgiler sizin bu düzeydeki algılama sınırınızı kontrol altına alsın. Bu sınırın dışına çıkmanız ancak birtakım yeni frekans uyarlamasıyla oluşmaya başlar ve siz diğer aşamada asıl benliğinizin 12 üçlü sarmal iplikli DNA yapısına kavuşursunuz. Böylelikle yeni yapınız yeni bilgileri kabul etmeye hazır hale gelir.
Şimdi dönelim sizin bu dünya yaşamı dediğiniz düzeyin size öğretilen başlangıç hikayesine!
Havva ile Adem'den türemiş olduğunuz ve Adem'in yasak elmayı yedikten sonra cennetten kovulmuş olduğu söylemini size biraz açayım.
Havva ile Adem sizin yüksek  enerjisel titreşimden düşük titreşime sahip bedensel görünümüze geçişin bir SEMBOLÜ.
Adem'in YASAKLI  ELMA'yı yemesi ise kendini BÜTÜN'den ayrı görmeye başlayan enerji parçacıklarının BÜTÜN'ü hatırlaması için beden hipnozuna mahkum edilmesidir. Yüce Plan öyle mükemmel işlerki her bir parçacık kendi düşünce düzeyinin sonuçlarını hazırlar. Sonuç o enerji parçacıklarının her bir frekans düzeyinde kendi bedensel YAŞAM dediğiniz  alemlerini oluşturur. Her alem kendi düzeni içinde varlığını sürdürür. İntihar ederek o alemden kaçmak diye bir şey yoktur. Acı, tatlı her ne olursa olsun tüm deneyimler aşılmak zorundadır. Kısa yol yoktur ve her bir sonraki aleme hazırlık aşaması her an ve sonsuzdur. An içinde sahip olduğunuz düşünce ve niyetlerinizin  eyleme dönüşmesi halinde sonuçlarını bedene özel yaşarsınız ve ta ki yeni niyetleriniz eyleme dönüşene kadar. Tüm Oluşumun tek bir geçerli duygu enerjisi vardır.
O da  SAF SEVGİ'dir.
Yaşam dediğiniz yer sizin tam tersi düşündüğünüz yerdir. Burada tüm cennetler ve cehennemler yaşanır. Burası tabir- i caizse YARGILANDIĞINIZ ve gerektiğinde yolunuza devam etmenize karar verilen yerdir. Tüm kaderiniz görünmez olan asıl dünyanın kaynağından düşünce yoluyla deneyime döktüğünüz ve sonucunda kendi cennet ve cehenneminizi yarattığınız ve YAŞAM dediğiniz burada
gerçekleşir. YAŞAM dediğiniz yer sizin bildiğinizin tam tersidir. Bu kadim zamanlardan beri böyleydi ve yeni gelecek ruhlar için de  böyle sürecek.
Bu yaşam dediğiniz süreçte ki aslen öbür dünya cezanız KÖTÜLÜĞÜN FARKINA VARINCAYA, DİĞER BİR DEYİŞLE DİĞERLERİNİN HİSSETTİKLERİNİN FARKINDALIĞINI ALINCAYA KADAR KÖTÜLÜĞÜN DENEYİMİNİZDE OLMASIDIR.
ÖDÜLÜNÜZ İSE KÖTÜNÜN FARKINDALĞINDA SÜREKLİ İYİ OLANI DENEYİMLEMEKTİR.
İşte içinde bulunduğunuz bu özel zaman bu cezanın sona erişinin sembolize edilmesidir. Artık özgürlüğe geçiş için izin verilmiştir. Artık ASIL YAŞAMIN BAŞLANGICINDASINIZ. DNA'nız bu bilgileri idrak etmek için yeniden uyarlanıyor. Bundan böyle kötü  deneyimlerin sona erip farkındalığın oluştuğu zamandasınız.
ZATEN ORADASINIZ!
NOT: Yukarıda okuduğunuz bilgilerin tek bir satırı dahi herhangi bir kaynaktan alıntı veya araştırma
sonucu elde edilmiş değildir. Tüm bilgiler zihnin genelde uykunun derin döneminde oluşan TETA
düzeyine geçerek DNAlarda gizli kalan bilgileri bu düzeye çıkarmasıyla elde
edilmiştir. Tüm varoluş DNA'nızda gizlenmiştir.

6 Ekim 2013 Pazar

NO TIME LEFT! IT IS OVER ...

Our sun's magnetic field has been changing drastically for about two months and will last for another two months either. At the same time the earth's center vibration is inreasing up to 12.5 hertz. In relation to all these incredible changes human DNA is changing from 11 stranded helix to 12.
WHAT THE HELL IS HAPPENING?
YES! THE HEAVEN AND THE HELL IS FORMING RIGHT IN FRONT OF OUR EYES.
Humanity is shifting from human form into ligther form. People who live their lives deamonly will be waking up into their own hell. On the other hand the others who have sharing and loving thoughts will be building their heavens. Judgement day is on the horizon.
What I am about to explain will concern people who is in the second one. Our sun will soon be rising from west and will be setting on the east. This winter will be warm and rainy. So called heaven is forming. You all be manifesting your intentions faster than any other time of humanity. No longer time barrier will stop manifesting your thoughts. You will be choosing your possible future state of being and be in the best form ever. YOU COMPLETE THE HUMAN PUZZLE ONE BY ONE AND THE LAST PART İS İN YOUR HANDS.
THE MAIN QUESTION IS WHETHER YOU ARE READY TO FACE YOUR REAL EXISTENCE OR NOT...
IT IS YOUR CHOICE!

3 Ekim 2013 Perşembe

KORKUTMAK İSTEMEM FAKAT AÇIKLAMAK ZORUNDAYIM!

Bu güne kadar yazdıklarımı kimi insan masal olarak kimi zaman geçirmek ve kimisi de gerçekten derinlemesine düşünerek okudu. Bazen herkes güncel gelişmelerle meşgul olurken benim böyle uçuk kaçık yazılarıma tepki gösterdiler. Peki benim nasıl bir çıkarım olabilir ki ben yazmaya devam ediyorum. Hiç bir çıkarım yok. Yaşanan tamamen hissel olarak bu yazıları yazmam gerektiği. 1997 yılında yaşadığım ve tüm duygu, düşünce ve inanç sistemimim değiştiği o günden beri yazdıklarımın her birini ciddiye almanızda fayda var. Elbette güncel politik olayları takip edeceksiniz, zaten onlar sizin düşünce yapınızın ürünleri. Fakat benim dikkatinizi çekmek istediğim nokta yaşamınızın çok daha derin anlamının olduğu. Günlük korku ve endişe verici olaylarla yeniye direndiğinizi açıkça görebilseniz kendinize kahkahalarla gülerdiniz. Her gün yaşadıklarınız  o kadar derin ve sonsuz ki bunu idrak etmeniz dahi sizi şoke edebilir.
Şimdi gelelim asıl açıklamak istediğime!
ÇÜNKÜ EĞER OLACAKLARA HAZIR OLMAZSANIZ YAŞAYACAĞINIZ GEÇİŞ DÖNEMİ SİZİ BİRAZ ÜZECEK.
Güneşin manyetik alanı büyük bir hızla değişmekte. Bu olayın dünyamıza etkiside dalga dalga ulaşmakta. Bunun yanında dünyanın çekirdek devinim yani saniye içinde ki devri de gitgide artmaktadır.
Tüm bu değişimlerin sonucunda ne olacak???
Güneşteki değişimlerin sonucunda  dünyanın ikliminde değişimler oluşmaya başlayacak. Bu oluşumu çok kısa sürede göreceksiniz. Artık yazlar sıcak ve yağışlı, kışlar ılık ve çok yağışlı yani tropik bir iklime geçiyoruz. Genel sıcaklık derecesi 28 civarında seyredecek.
Dünyanın çekirdek devir hızı bu aralar 12 Hertz yani devir/saniyenin üzerine çıktı. Yani dünya bir anda ters yöne doğru dönecek. Siz bu değişimi farketmeyeceksiniz çünkü beden titreşiminizde aynı orantıda artıyor. Artık gün batımını DOĞUDAN izleyeceksiniz. 24 saatlik gün süresi 16 saat kadar kısa yaşanacak. NASA bu bilgileri  TOPSECRET olarak tutmaktadır. Bugüne kadar tüm bildiklerinizi unutun. Artık "kötülere bir şey olmaz" lafı eskide kalacak. Çünkü onların DNA'ları 11 sarmal iplik olarak kalacak ve sürekli bedensel hastalıkları deneyimleyip duracaklar. İyiler 12 sarmal DNA ile hastalık illüzyonundan muaf olacaklar. EEE! ""Ne ektiysen onu biçeceksin." CENNET VE CEHENNEM KAVRAMLARI BURADA AYRILACAK. Olumsuzluk bu titreşimde varolamaz işte bu yüzden HAK yerini bulacak ve iyilik yapan sürekli korunacak. Kötüler kendi cehennemlerinde kalacak ta ki gerçek sevgi duygusunu tadana kadar. 2014 yılı muhteşem değişimler yılı olacak. Tüm bu yazdıklarım hala size masal gibi gelebilir. Fakat siz şu an bile bu değişimin içindesiniz. Gökyüzünden gelen sesler daha da artacak ve gökyüzü rengarenk bir renge dönüşecek.
Arkadaşlar bu değişimin şakası kalmadı sürekli kendi içinize dönün ve bol bol meditasyon yapın. CENNET VE CEHENNEM KAPILARI ARDINA KADAR AÇILDI. SİZ HANGİ KAPIDAN GEÇMEYİ SEÇİYORSUNUZ ?
ELİNİZİ ÇABUK TUTUN! BU SON ÇAĞRILAR.

1 Ekim 2013 Salı

SEÇİM SENİN! WORKSHOP

Asıl Benliğimiz olan RUHUN dış dünyaya açılan 7 adet penceresi vardır. Bunlar bedenin enerji giriş - çıkışları diğer bir ifadeyle ÇAKRALARIDIR. BU NOKTALARYI UYARAN AYRICA 15 NOKTA VARDIR VE BUNLAR SAYESİNDE TÜM ÇAKRALAR UYUMLU ÇALIŞIR. Günlük stres ve sorunlardan kaynaklanan duygu ve düşünce dengesizliği sonucu bedene yaşam enerji girişi engellenir.Dolayısıyla bedensel rahatsızlıklar ve sorunlar oluşmaya başlar. Bu noktaları uyarmak suretiyle yaşam enerjisi tekrar düzene girer ve yaşam deneyimlerimiz düzelir.
BU ÇARŞAMBA 02 EKİM 2013 SAAT: 10:00 İLE 17:00 ARASI ÇAKRA ÇALIŞMASI VAR. BİREYSEL KATILMAK İSTEYEN ARKADAŞLAR AŞAĞIDAKİ TELEFONDAN BİLGİ ALABİLİRLER. BİREYSEL ÇALIŞMA 90 DAKİKA SÜRMEKTEDİR.
TEL: (232) 421 76 61 - 532  402 44 73

28 Eylül 2013 Cumartesi

TAM ZAMANI

Sürekli ŞİMDİ zaman dilimi içinde yaşamanın zamanı deyip durduk fakat o bilgi de 4. boyut düzeyinde doğruydu halbuki içinde bulunduğumuz düzeyde gerçekliğini yitirdi.
"Peki iyi hoşda GERÇEK nasıl değişir?" diyebilirsiniz.
Gerçek sadece sizin içinde bulunduğunuz algı alanında ki düzey
in gerçeğidir. Her seviyede gerçek ve sonuçlar o düzeyde ki düşünce sisteminin sonuçlarına göre nedenlerini doğurur. Daha doğrusu sonucu siz yaratır ve nedenlerini deneyimlersiniz.
"Öyleyse bu boyutun doğrusu nedir?"
Bulunduğunuz frekansın içinde ŞİMDİ'yi yaşayamazsınız. Çünkü sizin algınız yavaş yavaş derinleştiği için ŞİMDİNİN öncesini yaşarsınız. Diğer bir ifadeyle sizin an içinde yaşadığınız olay ve kişiler sizin onu algıladığınız ŞİMDİ zamanından önce vardırlar. SİZ OLMUŞ OLANIN FARKINDALIĞINI YAŞAMAYA BAŞLADIĞINIZ AN TÜM OLAYLARIN SONUCUNUN SİZİN SEÇİMİNİZLE OLUŞTUĞUNU ANLAMAYA BAŞLARSINIZ.
ANILARINIZ, ŞU AN DENEYİMLEDİĞİNİZ VE DENEYİMLEYECEĞİNİZ HER OLAY AN İÇİNDE OLMUŞ BİTMİŞTİR. Siz olasılık olarak bekleyen olmuş olanı seçip yaşıyorsunuz bu kadar basit.
TÜM YAŞAYACAKLARINIZ ZATEN YAŞANMIŞ OLUP SİZİN BİR SONRA ATACAĞINIZ ADIMA GÖRE ŞEKİLLENİYOR. İŞTE GELECEK KADAR GEÇMİŞİ DE DEĞİŞTİRME ŞANSINA SAHİPSİNİZ!
ARTIK BU BİLGİLERİ SİNDİRMENİN TAM ZAMANI...

20 Eylül 2013 Cuma

WORKSHOP


25 EYLÜL ÇARŞAMBA GÜNÜ YAPACAĞIMIZ WOKSHOP BEDENSEL RAHATSIZLIKLARIN GÖRÜNMEZ DÜZEYDEN, KAYNAĞINDAN TEMİZLENMESİ İLE İLGİLİ OLACAK. BİREYSEL SEANS ÇALIŞMASI YAPMAK İSTEYEN ARKADAŞLAR 10:00 İLE 19:00 ARASI BİR SAAT SEÇİP BİLDİREBİLİRLER.
BİLGİ İÇİN: (232) 421 76 61 - 0 532 402 44 73

19 Eylül 2013 Perşembe

BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİTMEYECEK...

Yüzyıllardan beri insan beyni  belli yasalar ve kurallarla programlanmış ve bu çerçevede insanı sınırlamaların içine hapsetmiştir. Artık siz bambaşka bir yerdesiniz. Bu gerçeği farketmek  biraz zaman ve sebat alacağa benziyor. Burada okuyacaklarınız düşünce yapınızı yerle bir edecek. Artık bulunduğunuz realite sizin yaşam dediğiniz realiteden çok değişik. Bu seviyede yapabilecekleriniz o kadar sınırsız ki bunu rüyalarınızda görseniz inanamazsınız. SİZ ÇOK FARKLI BİR ALEMDE BULUNUYORSUNUZ. Fakat bu gerçeği kavramanız özel bir takım alıştırmalar sonucunda oluşacak. Size hala bazı eski düşünce ve inanç kalıplarından kırıntılar verilecek. Böyle olmasa herbiriniz BİLİNÇ TIKANIKLIĞINA MARUZ KALIRSINIZ Kİ BU HİÇ HOŞ DEĞİL İNANIN BANA!
Yeni bir ülkeye gidip nasıl rehber sayesinde bir çok bilgi edinilir ve daha iyi vakit geçirildiği gibi hepiniz aynı şartlarda yeniye hazırlanıyorsunuz. Önümüzdeki zaman çok acayip olacak. Bir takım değişimlere kendinizi açmak ve farkındalıkları görmek zorundasınız. Siz artık bilinen İnsan ırkının çok üzerindesiniz. SİZ SINIR, ZAMAN ve MEKAN ÖTESİ bir GERÇEKLİK İÇİNE girmek üzeresiniz. YENİ REALİTE KULLANMA KILAVUZU herbirinize her an veriliyor sakın onları gözardı etmeyin. HİÇ SORGULADINIZ MI Kİ NEDEN ESKİYE DÖNÜK BİR ÇOK OLAY HORTLAMIŞ VAZİYETTE. HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ Kİ geçmiş zamanlar daha modern gözükürken şu an yaşadıklarınız geçmişi aratır durumda. ÇÜNKÜ ESKİ YENİYE DİRENİRKEN SİZ EN KÖTÜSÜNÜ YENİ GERÇEKLİĞİNİZ YAPARAK KENDİNİZE YENİ BİR ORTAMA KARŞI SİGORTALIYORSUNUZ. Şimdi anlattığım oluşumu metafor çalışmasıyla daha basite indirgeyelim. Diyelimki windsurf yapmaya karar verdiniz. İlk acemilikte size geniş ve ağır board verilir. Biraz ustalaştıkça altınızdaki board hafifler ve küçülür fakat siz daha hızlı ve seri hareket edersiniz. Adeta ayağınızın altından kayar gibi gidersiniz. Şimdi üzerinde durduğunuz boardu değiştirmekten çekiniyorsunuz. Yelken büyüdü ve siz board uyumundan kaçıyorsunuz. Bu durumda bir türlü yol alamıyorsunuz.ASLINDA SİZ SINIRLARINIZDAN KURTULMAKTAN ÇEKİNİYORSUNUZ. SİZ ASLINDA YENİ KİMLİĞİNİZDEN KORKUYORSUNUZ. ASLINDA  KİM OLDUĞUNUZU ÖĞRENMEKTEN KAÇIYORSUNUZ. Yeni gerçeklikte yıkılacak o kadar çok sektör ve inanç kavramı var ki şu an itibariyle İNSAN bu kadar yükü kaldıramaz. SABIR, AN VE AN FARKINDALIK YENİ İNSAN DOĞACAK AZ KALDI...

15 Eylül 2013 Pazar

DÜŞÜNCEN SENİ DEĞİL SEN DÜŞÜNCENİ DEĞİŞTİR...

Artık yeni dünyada seçeceğiniz iki yaşam seçeneği var. Biri KORKUYA dayalı diğeri ise MUTLULUĞA dayalı yaşam. Kullandığınız kelimeler sizin seçtiğiniz düşüncelerin bir dışa yansıması. Düşünce sizi kontrol altına almadan siz düşüncenizi hemen şimdi an içinde değiştirin. Peki bu düşünce nasıl oluşuyor? Tek bir kaynaktan kalbinizin titreşim bağlantısı olan görünmez düzeyden. Siz düşüncenize karar vermeden kalbiniz onu çoktan oluşturur. Eğer korkuya odaklanıp tekrar tekrar onu gündeme taşırsanız sürekli KORKU yaşarsınız. Tam aksi mutluluğa dönük haber yada olayları paylaşırsanız MUTLULUĞU tetikler ona dönük deneyimler oluşur. Artık bu GERÇEĞİ kabul etme zamanı. Bizim düşüncelerimizi yöneten kalbimiz ve tüm bağlantı orada. Biz kalpten gelen kararlarla düşüncelerimizi ve düşüncelerimiz dış dünyamızı oluşturuyor. Biz gözlemci olarak değil sürekli yaşama katılımcı ve sürekli onu değiştiren olarak varız. Bu yüzden hiç bir zaman gerçek sonuç bulunamaz. Evrenin sonunu, başını, olan ve olacakları sürekli aldığımız kararlarla DEĞİŞTİRİYORUZ NOKTA! KORKU senin katılımın ile besleniyor. KORKUYA KATILMA...
MUTLULUĞA KATIL...
Korkunun farkında ol ama eyleme dökme ki mutluluğun üzerini kapatmayasın. HER 1 kişinin 100.000 kişinin korkuya dönük yaşamını mutluluğa dönüştürme şansı var. İşte önümüz bu kadar açık. KARALARI SİLİN. GÜZELLİKLERİ ORTAYA DÖKÜN BAKIN NELER DEĞİŞECEK. İŞTE EN BÜYÜK ÇELİŞKİ BUDUR. ŞEYTANA VURULAN EN BÜYÜK DARBE BUDUR...
GÜZELLİKLERE VE MUTLULUKLARA ODAKLAN...

14 Eylül 2013 Cumartesi

WORKSHOP


ARKADAŞLAR BU HAFTA YAPACAĞIMIZ WORKSHOP ''ŞİFA KANALIYLA UYUMA GEÇMEK'' OLACAK. BEYNİN THETA DÜZEYİNİ KULLANIP ''KENDİNE VE BAŞKASINA ŞİFA VERMEK'' ÜZERİNE ÇALIŞMA YAPARAK TAM ANLAMIYLA HARİKA BİR DENEYİM YAŞAYACAĞIZ. MUCİZELERE TANIK OLACAKSINIZ...


GÜN - 18/09/2013
YER - ALSANCAK - İZMİR
SAAT - 10:00 - 12:00
14:00 - 16:00
17:00 - 19:00
BİLGİ - (232) 421 76 61 - 0 532 402 44 73 


12 Eylül 2013 Perşembe

KIRIN ZİNCİRLERİNİZİ! KIRIN KISIR DÖNGÜNÜZÜ !

TÜM İSTATİSTİKLERİN, TÜM ORTALAMALARIN CANI CEHENNEME! Doğduğunuz andan itibaren sürekli bir şartlanma ve programlanma içindesinizdir. Sizin ne yapabileceğiniz  veya ne olabileceğiniz üzerine bitmek bilmeyen bir karmaşa vardır. Sizin geleceğinizi diğerleri sınırlandırır. Yok istatistiklere göre bu kadar kazanırsın, yok ortalama insan ömrü şu kadar diye diye her biriniz şartlandırılmış robotlar haline döndünüz. Yaşamınızın her parçası istatistik ve ortalama ile sınırlandırılmıştır. Dikkat edin bakın! Mesela işyerinizde belli günlerde fakat ayrı müşteri portföyü ile aynı işi yaparsınız. Bu kazanç kesinlikle çok fazla değişmez. Bakın çok dikkat edin diyorum çünkü bu günlük değişim farklı insanlar tarafından sanki birbirlerini takip ediyormuşcasına aynı, tek düzelikte oluşur. İstatistik ve ortalama hesapları insanların sınırlandırılmış daha doğrusu uyuşturulmuş bilinç yapısıyla alınmaktadır. Dünya devleri büyük değişimlere karşı bu şartlandırma yöntemini kullanmaktadır ki çok büyük iniş ve çıkışlar istememektedirler. Bu yöntem zihin kontrolü yöntemidir ve sadece 3. boyut insan düşünce yapısı için geçerlidir. ARTIK 5. BOYUT İNSANI OLARAK KIRIN BU KISIR BEKLENTİLERİ. HER AN FARKLI VE DAHA İYİSİNİ NİYET EDİN. İSTATİSTİK VE ORTALAMALAR SİZİ BAĞLAMAZ İNDİRİN GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNDEKİ PERDEYİ. BU ŞARTLANMALARA BAĞLI HAREKET ETMEKTEN VAZGEÇİN. Moleküler yapınız itibariyle birbirinizi takip etme dürtüsü içindeydiniz. Artık DNA ve moleküler yapınız değişmeye başladı. YIKIN SINIRLARI! Şu andan başlayıp yeni bir geleceğe adım atın. Kimse bir sonraki adımınızı tahmin edemesin. Hep sürpriz sonuçlara odaklanın ki onu oluşturacak patikalar bir bir önünüze serilsin. MUCİZE DENEN OLUŞUM BUDUR! MUCİZELERE HAZIR OLUN...

9 Eylül 2013 Pazartesi

NO COINCIDENCE! THIS MEANT FOR YOU. DO NOT EVER NEVER LET YOUR LIFE SLIDE FROM YOUR HANDS...

Yes! This message came across to your awareness because your life is so PRECIOUS. This message is no coincidence. Life sometimes may  seem to be so boring and meaningless. Maybe you experienced very deep losses or lost your job whatever you had in your very past do not ever never give up your current experience so called LIFE. You know why I insist on this because there is no escaping from what ever you are in unless you change the way you feel, you think and the way you believe. No body can harm you or no body made you live that experience but you yourself. You had to have that so you go on to another awareness. Eventhough you were tired of living DO NOT GIVE UP otherwise you will have a short circuit that you will have deeper wounds and  worse experiences over and over again. YOU KNOW WHY BECAUSE YOU WON'T HAVE ANY ESCAPING ONLY NEW BEGINNING TO WORSE PROBLEMS. Believe me this is the way it is. YOU HAVE TO JUMP OVER AND GO ON TO THE NEXT OR YOU SUFFER ENDLESSLY SO CALLED HELL.
Every realities of you are just in front of your nose waiting for your awareness to be experienced by you only you my friend. Try to see them, seek your best possible future. Choosing them one by one and find the best one by using your feelings, your mind and your heart. Freedom can only be caught by brave people not cowards. Cowards only procrastinate not escape...
YOU HAVE BEEN GIVEN AN OUTRAGES GIFT DO NOT TAKE THAT FOR GRANTED...

7 Eylül 2013 Cumartesi

WORKSHOP

Her çarşamba günü SORUNLARDAN ARINMA VE YENİ ENERJİ FREKANSINA  UYUMLANMA çalışması yapıyoruz. Bu çalışmaya katılmak isteyen arkadaşlar aşağıda verilen telefonu arayarak isimlerini yazdırabilirler.
GÜN: Her çarşamba
SAAT: 10:00-12:00
             14:00-16:00
             17:00-19:00
Size uygun bir saati seçebilirsiniz.
YER: Alsancak - İZMİR

BİLGİ İÇİN : (232) 421 76 61 Müjde Gökçe
                      0 532 402 44 73
                     
                     

3 Eylül 2013 Salı

68 SANİYE ODAKLAN!

Yaşam inişleriyle çıkışlarıyla muhteşem bir yolculuk. İnsan çektiği acılar ve zorluklara o kadar çok odaklanıyor ki sanki yaşamın anlamı sadece ıstırap çekmekten öteye gidemiyor. İnsan algı zamanına göre yıllarca süren acı ve zorluklar aslında bir odaklanma kadar yakında. Sadece 68 saniye alan bir uygulama. Kulağa hoş geliyor fakat kiminize göre de boş geliyor. Çünkü siz yaşamda karşılaştığınız her sorunun çok karışık olmasına programlandınız. Yaşamın basit olabileceğini aklınıza dahi getiremezsiniz, çünkü yüzyıllardır bu durum böyle. Ben böyle söylüyorum da  kendim nasıl yaşadım acaba? Aynı şu an tüm insanlığın inandığı gibi tüm sorunlara daha büyük sorunlar ekleyerek ve ta ki önümde koca bir dağ oluşturana kadar çabaladım. Evet çabaladım diyorum çünkü şu an çoğunuz böyle yapıyor.
Peki bundan böyle yeni bir çağda sorunlar değişecek mi?
Hayır! sorunlar aynı kalacak fakat sizin düşünce yapınız değişecek. Dolayısıyla sorunlar yeni düşünce sisteminizde yeni çözümler bulacak.
İlk 17 saniye odaklanıp imgelediğiniz sonuç sizin sonucunuza uygun titreşimleri taşıyacak. Hemde tam tamına 10 kat daha fazla benzer çözümleri getirecek. Bakın burada palavra atmıyorum. Tam 10 kat daha fazla.
Sonra ikinci 17 saniye size 100 kat daha fazla sonuç ekleyecek. Üçüncü 17 saniye 1000 kat ve son olarak dördüncü 17 saniye yani toplam 68 saniye tam bir saydam odaklanma size 10.000 kat daha fazla benzer güzellikler getirecek. Sonra karşınıza çıkacak olan deneyimlere dikkat edin ve MUCİZE neymiş o zaman görün!
Artık kaçabileceğiniz 68 saniye gibi bir çözümünüz var...

31 Ağustos 2013 Cumartesi

AKLIN SINIRINI ZORLAYAN SIR!

Artık farklı bir boyutta bulunduğunuzdan gelen bilgilerde size biraz daha uçuk kaçık gelecek. Şimdi bu boyutta frekans yüksekliğinden dolayı her an rehberleriniz tarafından uyumlandırılmaya çalışılacaksınız. Fakat bu size açıkça belirtilmeyecek. Bazen dolaylı yoldan ve bazen de size tesadüfi durumlar oluşturularak bir şekilde frekans uyumu yapılacak. 2014 yılı tamamen yeni frekansa uyum yılı olacak. Size bu boyutta yaşamın bazı sırlarının açığa çıkacağını söyleyip durdum. ŞİMDİ OKUYACAKLARINIZ HALEN 3D REALİTESİNDE KALAN AKLINIZI ZORLAYABİLİR. Hiç sorun değil kendinizi zorlamayın zamanı gelince farkında olacaksınız.
Şu an içinde bulunduğunuz benliğinizin bilincinde gelecek olarak algıladığınız sonsuz versiyonda ki benliklerinizi her an ve her kalpten dilediğinizde deneyimleme şansına sahip olduğunuzu bilin. Mesela maddi veya manevi çok büyük bir kayıp yaşadıysanız ve pişmanlıklar içinde ıstırap çekiyorsanız düşünce ve duygu yapınızı biraz esnetin. Pişman olduğunuz an'a geri dönün ve onun nasıl olursa pişmanlık yerine mutluluğa dönüşmüş olan halini özümseyin. Bakın burası çok önemli siz zaten yaşadığınız o an içinde ki deneyimi yaşamak zorunda olduğunuz ve aslında mutlu olacak olan versiyonunuzu deneyimlemek için oradasınız. Fakat siz farkındalığına girdiğiniz her geçmiş yada gelecek versiyonlarınızı yaşarken onun geçmiş hatıralarına sahip olursunuz. Şu anda benim bu söylediklerimi yaşıyor olanlar bu halin farkındalığına geçemezler. çünkü oluşan frekans uyumu bu duruma müsaade etmez. Arada engel oluşur ki oyun bozulmasın. Her yaşanan versiyon sadece bir göz kırpması kadardır. Fakat YÜCE YARADAN öyle mükemmel üzeri bir ortam yaratmış ki bu bilmeceyi çözmek tamamen imkansızdır. Söylemeye çalıştığım SIR 3D anlama kapasitesi için kelimelerle ifade edilemez. Söylemek istediğim her an sizin mutluluğu deneyimleme an'ınız olarak yaratıldı. Size öyle bir güç verildi ki siz bu gücün farkına varmaktan çok korkuyorsunuz. Sahip olmak istediğiniz iş, mal-mülk, yaşam tarzı, aile veya her neyse her hangi birini sahip olmuşken kaybettiğinizde müthiş bir kayıp duygusu yaşarsınız. Şimdi  sizin sahip olduğunuz an belki sizin kaybetmiş olduğunuz an'ın belli bir farkındalığına ulaştıktan sonra geçmiş dediğiniz hatıranızın tekrardan yaşanması olsa ve sizin bunun farkına varmanızın mümkün olmadığını söylesem! Şu an bu durumu her an herkesin yaşadığını ve kimsenin bundan haberi olmadığını söylesem! Geçmişi değiştirme şansına sahipsiniz dediğimde ve siz bunu bilinçsizce yaptığınızdan hatırlama şansına sahip olmadığınızı ve zamanı hala lineer olarak algıladığınızdan geçmişi değiştirdiğinizin farkında olmadığınızı söylesem ne düşünürsünüz?
Evet artık alışın çünkü siz yavaş yavaş uyanıyorsunuz. Hepiniz zamanı kontrol ve geleceğinizi istediğiniz şekle dönüştürme şansına sahipsiniz.
Bu yazdıklarımı bu akşam  işten eve geldiğimde yazıya dökmem gerektiğini hissettim. Hemen bilgisayar başına oturdum. Çünkü yazmazsam ertesi gün bu bilgiler gidiyor ve aynı şekilde kelimelere dökmem zorlaşıyor. Bu bilgileri yazarken ben bile anlamakta zorlandım, ne yalan söyleyim.
Fakat herkes şu an oluşan geçmişlerinin farkındalığını taşıyor ve bu farkındalık doğrultusunda o an için uyuma geçen hatıralarına sahip oluyor. Bu sürekli sizin seçiminiz olarak değişiyor ve o geçmiş farkındalığı üzerine yeni geleceğinizi oluşturup duruyorsunuz.
İşte bu yüzden hiç bir zaman karamsarlığa kapılmayın...
İşte bu yüzden şu an sahip olduklarınızla mutlu olun...
İşte bu yüzden kayıp giden hiç bir şey olmadığını bilin...
Çünkü siz sürekli ve her daim bir oluşumdan diğerine geçip duruyorsunuz. Geçmiş dediğiniz o hatıralarda sadece BİR AN fakat size bir ömür gibi geliyor.
İŞTE VAROLUŞ SIRLARINIZDAN EN ÖNEMLİSİ BUDUR...

29 Ağustos 2013 Perşembe

NOW AND HERE! WHAT ARE YOU AFRAID OF. YOU ALREADY HAVE EXPERIENCED DEATH...

Every single happening is happening now. Actually since there is no time and exact place you have already experienced every single lives you have been having. It is very spooky when you think about it however it is the truth. You only are awared of your so called past experiences and your current one is your local reality. Your past is only an illusion so you can have lineer time perception.
In this case you might ask what your purpose of your life." Since everything is happening now" phrase sounds like you can not change your destiny is very shallow thinking. Because your future beings are waiting for your awareness and right there in front of your eyes. It is only a matter of feeling sureness not struggling with  doubts and anxiety. You can only reach that vibrational reality to make your own one you should be sure to have it without any doubt so results have their causes for your manifestations in your current reality.
That's called CONSCIOUSLY CONTROLLED  MANIFASTATIONS.
You are already dead and alive why you are afraid of living your NOW? Follow your dreams, make it happen one by one and make it  yourself an heaven.
CELEBRATE YOUR LIFE. BECAUSE HAVING THAT EXPERIENCE ETERNALY IN YOUR HANDS NO MATTER WHAT YOU HAVE TAUGHT FROM THE BEGINNING OF TIME ILLUSION .
 THERE IS NO TIME AND NO WHERE OTHER THAN NOW-HERE.

27 Ağustos 2013 Salı

5.BOYUTA HOŞGELDİNİZ!

İster kabullenin ister kabullenemeyin artık 3. boyuttan 5.boyuta geçiş yaptınız.

21 aralık 2012 tarihinde sizin algıladığınız 3.boyut realite dünyası tamamen yok oldu. Tıpkı söylenenler gibi dünya bir yıkıma uğradı.

Siz o an 4. boyut realitesi, diğer bir deyişle rezonansın alt gerilme sınırında yani ARAF denen çizgide bekleyip 5. boyuta uyumlandınız. Bu yüzden gerilimler ve sıkıntılar baş gösterdi.

Bazı insanlar neden etrafınızda değil zannediyorsunuz. Fakat siz hala 5. boyut içinde alışageldiğiniz 3. boyut realitesi yaratmaya direniyorsunuz. Bu gayet doğal fakat uzun süre devam eden bu direnme sizi biraz sıkıntıya sokabilir. Artık gözünüzün önünden 3. boyut perdelerini kaldırın.

2012 tarihinden sonra geçmiş illüzyonlarınızı hala 2012 yıkımı olmamış gibi hatırlıyorsunuz.

Zaten bu öyle olmalıydı!

Şimdi hayatınızda ne gibi farklılıklar gözlemleyeceksiniz onları konuşalım.

25 Ağustos 2013 Pazar

YOU'LL GET GOOSE BUMPS. TIME HAS COME TO EXPLAIN...

YES!
 Time has come to unveil some truths about humanities reality.

From now on since you read these knowledges, nothing is going to be the  same  as you used to.
 Every single knowledge that you encounter will get you shocked. Because according to increasing frequencies some of you who disregard these new vibrations will be stuck at the same vibrations you are in and therefore will be experiencing same old pains and troubles.

That is so called HELL.

22 Ağustos 2013 Perşembe

PAST LIVES? OH MY GOD! IT IS AMAZING...

Yes! Just like the topic you have just read that it is amazing what you will about to hear. Find a comfortable chair and take it where you can see the clear sky. Sit down, get a glass of anything to drink that you enjoy and get your head up to look at stars. They all are bilinking at you, aren't they?
Well don't take every single experience for granted. You are looking at some stars that had been destroyed long long time ago but you are still getting their light. However since time is relative and there is no exact meaning of it you are about to LOOK UP AT YOUR PAST LIVES.
Now you are experiencing timeless reality and ever single experience is being NOW YOUR PAST LİVES AND CURRENT REALİTY ARE SIDE BY SIDE HAPPENING AT THE SAME TIME JUST HAVE TO TRY TO FEEL IT.
YOUR CURRENT REALITY IS NOT YOUR ONLY EXPERIENCE AND YOU ARE NOT ALONE ANYMORE. EVERY SO CALLED PAST REALITIES OF YOURS ARE RIGHT IN FRONT OF YOUR EYES JUST WAITING TO BE AWARED OF BY YOU.

20 Ağustos 2013 Salı

NLP - SİL BAŞTAN YÜKLE VE TÜM SORUNLARINI ÇÖZ...

Karşınıza çıkan sorunlar sizin düşünce ve mantığınızın ürünleridir. Bu sorunları aynı mantıksal düzeyde çözme imkanınız yoktur. Ben yıllardır tekrar eden problemlerin kaynağında aynı fakat değişik versiyonlarda karşıma çıkıp durduğunu farkettim. İnatla onların çözümünü oluşturmuş olduğum mantık düzeyimde çözmeye çalıştım. Fakat sonunda gördüm ki ben sadece gölgeleri yok etmeye çalışıyormuşum. Problem özünde sağlam bir şekilde oluşturduğum gibi duruyor ve ben sadece sorunun çözümünü erteleyip duruyormuşum. Asıl sorun onu kökten temizlemeyip her defasında daha da güçlenip karşıma çıkmasını sağlıyor olmammış. Bunu yaptığım her kez problem daha derinlere iniyor ve yok edilmesi daha da güçleşiyor.
Sonunda anladım ki hedef tam gözümün önünde duruyor ve ben onu görmüyormuşum.
Şimdi anlatacaklarıma tüm dikkatinizi verin. 
Göreceksiniz ki sorunlar aynı bilgisayar ortamında ki gibi çöp kutusuna atılacaklar. Yeter ki basacağınız düğmeyi bilin.
Beynimiz SOL (mantıksal) ve SAĞ (duygusal) LOB olmak üzere iki lob'tan oluşur. Göz hareketlerimiz yukarı doğru hareket ettiğinde GÖRSEL, sağa veya sola hareket ettiğinde İŞİTSEL ve aşağı doğru hareket ettiğinde ise DUYGUSAL deneyimlerimizi işaret eder. Mesela ağlayan birine gözlerini yukarı çevirmesini söyleyin ağlaması anında durur. 
Şimdi öncelikle sorununuzu farkındalığınıza getirin. Gözünüzü sol yukarı döndürüp sorun neyse onu bir çerçeve içine koyun. Onu iyice görsel hale getirip çerçeveden silmeye başlayın. Sonra gözünüzü sağ yukarı döndürüp yeni bir çerçeve içine sorunun çözülmüş yeni halini inşa edin. Orada bir süre çözümün tadını çıkarın. 
İkinci adım gözünüzü sol yana çevirin. Bu defa sorunun işitsel versiyonunu oluşturun. Sesle ilgili rahatsız edici yani sizin bu konu karşısındaki konuşma veya yakınmalarınızı hatırlayın. Yine çerçeve içinde o hali silmeye başlayın. Tamamen silinince gözünüzü sağa çevirip yeni halini nasıl dile getireceğiniz o yepyeni rahatlatıcı halini oluşturun. Bu sorun hakkında sevdiklerinize nasıl başardığınızı anlatıyor olduğunuz bir durum olabilir.
Üçüncü ve son adım gözünüzü aşağı çevirin ve sorunun duygusal halini imgeleyip aynı silme işlemini tekrarlayın. Aynı şekilde sağ aşağı bakarak yeni oluşmuş haline odaklanın. Burada yapmış olduğunuz sil ve yeniden yükle işlemi sorunun kaynağından temizlenip çözümün karşınıza gelmesini sağlar. 
Bu işlem bir mucize oluşturur. Tüm sorunlarınızı oluşturmuş olduğunuz düzeyden çekip alır ve bambaşka bir platformda eritiyor olursunuz.
Yıllar süren bir deneyim ve farkındalığın sonucu olarak size şunu diyebilirim ki bu işlem tam bir MUCİZE.
Bu bilgi hiç bir kaynaktan alıntı değildir. Tamamen benim kendi deneyimlerimin bir sonucudur.
Deneyin ve görün...
Eğer bir kişinin dahi sorununa çare olabilirsem ne mutlu bana.

11 Ağustos 2013 Pazar

HOMEOPATİ (HOMEOSPATHOS) TEDAVİSİ!

Homeopati eminim ki bir çoğunuza yabancı gelen bir kelime. HOMEOSPATHOS yunanca bir kelime olup BENZER HASTALIK anlamına gelmektedir. Bu tedavi yöntemi çok uzun yıllardan beri bir çok ülkede kullanılmaktadır. Bu ülkelerin başında Almanya, Amerika ve Hindistan gelmektedir. Benzeri benzer ile nötrleştirme metodunu amaçlar ve oluşan rahatsızlığı önce insanın ruhsal titreşimsel realitesine inip oradan oluşumun kaynağını  temizleyerek düşünsel  ve bedensel iyileştirmesini gerçekleştirir. Hastalığı oluşturan nedenlerin derinlemesine temizlenmesiyle tekrar hastalığı deneyimleme noktasına gelme gibi bir durum söz konusu değildir. Homeopatik ilaçlar tamamen doğadan, hayvanlardan ve minerallerden su ile seyreltilerek elde edilir. Elde edilen sıvı ne kadar seyretilirse o kadar güçlenir. Bu evrensel yasaların ayrı bir paradoksudur. Uzaklık ile etki gücü artmaktadır. Bana nasıl olur diye sorarsanız bende size uzaklık ve yakınlığın sadece göreceli bir kavram olduğunu söyler ve aradan sıvışırım.
Benim uzun yıllar önce deneyimlediğim bu tedavi yöntemi bende çok başarılı oldu. Ağır bir depresyonu kendi yöntemlerimin dışında destek olarak aldığım homeopatik tedaviyle güçlendirerek yenmeyi başardım.
Fakat tedavide kullanılan bu ilaçlar insan beyninde plasebo etkisi yaratıyor olabilir mi?
Mümkün fakat ben size kendi deneyimi mi anlatayım.
İlk olarak seyreltili suyu içtiğimde bir anda iç dünyamda bir karmaşa hissettim. Sanki ruhsal, düşünsel ve fiziksel olarak tüm titreşimsel frekanslar birbiriyle uyum içine girmeye çalışıyorlardı. Burada karmaşa yaşayabilirsiniz. Çünkü benim fikrimi sorarsanız suyun içinde ki moleküllere iyileşme bilgisi verildiği an direk olarak sizin yüksek titreşen ruhsal realitenize etki edip diğer realite düzeylerinde bulunan titreşiminizi dengeleme yoluna gidiyor. İşte burada iç dünyanız altüst oluyor. Korkmayın  ve sakin kalıp kendinizi akışa bırakın. Bu rolleycoasterda olup kendini kasmaya benzer. Kendinizi ne kadar dirence sokarsanız o kadar rahatsızlık çekersiniz. Bırakın tüm bedenleriniz birbirini tanısın.
Size basit bir metod daha söyleyim! Homeopati ilaçları kullanmaya çekiniyorsanız bir bardak suya iyileşme bilgisini aktarın ve her gün ilaç gibi için.
Bakın bakalım yararı olacak mı?
BURADA BİR UYARI YAPMAK ZORUNDAYIM. EĞER BU TEDAVİ ŞEKLİ SİZİN İNANÇ VE DÜŞÜNCE YAPINIZA TERS DÜŞÜYORSA KESİNLİKLE DİĞER TIP TEDAVİ YÖNTEMLERİNİ BIRAKMAYIN. BU SADECE VE SADECE DÜŞÜNSEL, FİZİKSEL VE RUHSAL OLARAK HAZIR OLANLAR İÇİNDİR.

10 Ağustos 2013 Cumartesi

İS THIS THE MATTER OR SPİRİTUAL REALITY?

We live in five sense of reality now turns into sixth one.
Do you agree that?
Well! Actually, we live in infinite sense of reality!
Now just try to follow what I am saying.
First of all, we are not bodies. However,  being in the same vibrational level happened to be seen as matters. As long as vibrating in the same frequency all beings see each other as matters. Because that's how they connect each other. Also so called technology is just a way to vibrate higher and higher to reach to the point of excellent local reality to experience. Every matter we call is only a way of recognizing our superiority. We are developing our technology means we are developing our senses to see our spirit which is a part of the CREATOR. We are only trying to see how much we can  go farther and farther till we see infinity of universe.
IN SUMMARY,  THIS IS  THE LOCAL SPIRITUAL REALITY NOT PHYSICAL ONE. THAT IS JUST AN ILLUSION.

3 Ağustos 2013 Cumartesi

HOW DO YOU KNOW YOU ARE ALİVE?

You think you live a life, right!
That's allright.
Well how do you know the meaning of death?
Did you experience or are you aware of it by someone's experience?
There is no real meaning of it. It is only your point of view. Let's say you live your life. You have your living experience. Well how do you know what you have is life? Because that's what you have had been taught.
That's how you have gained that knowledge from your ancestors. It is in your DNA AND BODY CELLS.
What ever you experience it is meaningless however what you are aware of is meaningfull to you. If you have death experience than you are knowing its meaning that you are still alive. However if you have life experience than how do you know it is life?
Oh my God, it is getting confusing!
Don't be so sure about meanings and don't take your experience of living for granted. Maybe it is the other way around.
 HOW DO YOU KNOW?
I DON'T WANT TO SHAKE YOU DOWN BUT IT IS TIME TO WAKE UP...

2 Ağustos 2013 Cuma

WANNA EXPERIENCE YOUTH AGAIN?

Who doesn't want to?
However this question seems funny at first sight it is the other reality waiting a head of you to realize and choose to be.
I want to give you this MAGIC WORD to use as an affirmative anytime you remember it. It is the feeder of your new consciousness. You change your vibrational frequency of your subconscious and experience new reality one by one. after you witness this dimension you will see that some small details start to disappear or new ones start to appear around you. There is nowhere you can find this information but here. NOW and HERE.
So pay attention to what I will tell you.
Your DNA is multi dimensional and contains all your ages by  getting stamped. When you picture your any age stamp in your subconscious and repeat focusing on that certain age your body start copying it.
Repeat this: MY BODY GOES TO MY DNA STAMP OF WHATEVER AGE YOU WANT AND COPY IT.
You do this affirmative till your subconscious accept it. You will see the difference and whatever age you want is going to be the part of your life. You will see things related to that age of yours.
It is amazing but real.
You are ready for this dimension's knowledge that's why you are getting it!!!
Welcome to multidimensional reality and try to get use to it...

BAĞIMLILIK VE TİKLERDEN KURTULUŞ...

Birçok insan kendine dışarıdan bakamadığı için çeşitli bağımlılık ve alışkanlıklarına istemeden de olsa yenik düşer. Her insanın en azından sürekli yaptığı bir bilinçaltı bağımlılığı vardır. Kimi zaman bunları farkeder ve kendinize çeki düzen verirsiniz. Kimi zaman işin içinden çıkamayacağınızı anlar dışarıdan yardım almaya başlarsınız.
 Peki bu bağımlılığı veya tikleri size birileri mi veriyor?
Kesinlikle hayır!
Siz kendiniz bunları oluşturuyorsunuz. 
Çözümde doğal olarak sizsiniz.
Öncelikle, istenmeyen ve kontrol edemediğiniz davranışlarınızı tanıyın. 
Nedir bunlar ve tekrarladığınızda size ne kazandırıyor?
Kendinize önce bu bağımlılığı veya tiki bırakıp bırakmak istemediğinizi sorun. Sonra bırakabilir misiniz bunu bir sorun. Daha sonra bu davranışın kuantum düzeyde bulunduğu VORTEKS denilen kaynağı hayal edin.Bu halin orada ve titreşim seviyesinde sizin bağımlılığınız olmayı beklediği duruma dönün. Bu hal kesinlikle bir deneyim öncesi oluşmaya başlamıştır. Düşünün ve sebep olan olayı kesin hatırlayacaksınız. Şimdi bu sebebi tekrar analiz edin ve aynı duyguları hissedip hissetmediğinize bakın. Nasıl yorumladığınızı hatırlayıp şimdi yeni bir yorum oluşturun. Siz şu anda yeni bir realite farkediyorsunuz. 
Onu hemen deneyim alanında görmek mi istiyorsunuz?
Derhal tamamen istediğiniz hal ve tavrı kopya edin. Tüm bu söylediklerim zaman olarak uzun görünse de her biri belli bir tekrardan sonra kısa bir süre içinde gerçekleşir. 
Artık dışarıdan hiç bir müdahale olmadığının farkına varıyorsunuz ve yapıp önünüze koyduğunuz oyuncak hamuru bozup tekrar yeni bir şekil yapabileceğinizi farkediyorsunuz.
Tüm kontrol sizde!
Şimdi nasıl olmak istiyorsan onu yap.
Olmadı boz tekrar yap!
Ta ki mükemmel şekli oluşturana kadar...

PARMAK İZİ! YARADAN'IN İMZASI MI?

Yeryüzünde yaklaşık olarak 7 milyar insan yaşamaktadır. Gel gelelim tek bir insanın dahi parmak izi aynı değildir.
Peki neden tek yumurta ikizlerinin bedensel olarak  tıpa tıp aynı olduğu halde parmak izleri aynı değildir?
Bedenimizi oluşturan hücrelerin ihtiva ettiği hormonal değişiklikler parmak izlerini oluşturmaktadır. Bu hormonlar her hücre için farklılıklar gösterir. Farklılıkların sınırı yoktur bu sayı sonsuza dek gidebilir. Bu varoluşun sonsuzluğunun en büyük işaretidir. Aynı zamanda YARADAN'In insanoğluna vermiş olduğu "BENİ HER AN HATIRLA" imasıdır. Parmak izi varoluş realitesinin lokal damgasıdır. Varolduğunuz her REALİTE ve AN'da bedeniniz parmak iziniz yoluyla birbiriyle temas halindedir.
Peki kolsuz yaşama deneyiminde olanların durumu ne olacak?
Onlar sadece geçici olarak o farkındalıkda bulunuyorlar. Onların tam ve mükemmel hali her an farklı bir realitede mevcut. Sadece DENEYİM meselesi. Yoksa nasıl katlanılır farklı durumlara?
Her insanın hücresel olarak mükemmel hali damgalanmıştır. İşte tüm sabır bu bilgilerden gelir.
HER CANLI TAM VE MÜKEMMELDİR.


1 Ağustos 2013 Perşembe

SELL ANYTHING TO ANYONE BY USING...

24 years of experience gave me the mastery of selling anything to anybody whenever and whereever I want to.
First of all, you should believe to see you can do it. Then, you must know you be the master of selling in any concept of business. You must use some persuading techniques to make people feel the quality they always deserve to buy. Use body languages to get their attention. For example act as if you used that product so you are %100 satisfied. However you should be very neat looking to get their admiration. Use your voice from your throat and talk slowly and fluently. Use command verbs such as '' I recommend you not to miss this sale to BUY THİS NOW.'' And also, ''I friendly tell you that tomorrow will be to late to PURCHASE THİS.'' Use eye contact to make them not to go away from you. People tend to rush away from the place where they feel to be forced to buy. So do not give them that chance. If you still can not persuade then use this last call to make them regret suh as '' To keep in mind we do this sale for this price so you can get it till the duration of  time that I am not sure.''
In conclusion when you start to convince someone to sell something act as if you already sold it.

30 Temmuz 2013 Salı

WHAT DOES THOUGHT COME FROM?

Every existence in our reality come from our thoughts. However we take every bid of this vibrational reality for granted. Actually what is going on around us is made by our thoughts. This thinking action  is higher vibrational frequency than our body vibrations. That's how we connect to higher force. Every frequency among infinite possibilities has different vibrational existence and in tunıng in the same frequency makes the mass. Our bodies are just simply a light tuned in same vibrations which  bring our thoughts in to the mass of our reality. There is no way to touch in a different existence by your body but only by your thoughts.
So if you wish to change your unwanted habits do your affirmations in your brain by picturing them rather than by mumbling over and over. When you read something use your eyes only not your lips. Most people tend to move lips rather than using only eyes to understand what they read. It is a little hint to increase your vibrations to manifest what you want to experience in your local reality.
After all in summary, OUR THOUGHTS HAVE HIGHER VIBRATIONAL FREQUENCY THAN OUR LOCAL EXISTENCE. USE IT WISELY AND FOR THE GOOD OF ALL INFINITE UNIVERSES not only for your good. BECAUSE YOU ARE YOUR OWN UNIVERSE TO TAKE CARE OF.

28 Temmuz 2013 Pazar

CAUSE AND EFFECT! NOT ANYMORE...

Living in this exceptional time of existence is very exciting. From now on most of your habits of your thought and belief system won't work for you anymore. Some of your subconscious knowledge and beliefs come from your ancestors. It is very very diffucult to alter these system of habits and takes quite a bid of time. You  all have been programmed to believe something has to cause to create effect.
However this belief will change that effect has already been there so it will make related cause to happen.
You believe and you be. Therefore that state of being will create causes to make itself the way it has been believed. So knowing that concluded state will be the effect and cause.
If you want to have different destiny rather than you seem to be having unwanted state of being then change your focus to a different one among the others that have been staying to be experienced by you.
Believe than See, Know and Be!

27 Temmuz 2013 Cumartesi

ALBERT EINSTEIN... KUANTUM FİZİKÇİLERİ ATEİST MİDİR?

20.yüzyılın en ünlü kuantum fizikçilerinden olan Einstein ortalama 115 IQ yani zeka oranına sahip normal insana göre 172 IQ oranına sahip üstün zekalı bir bilim insanıdır.
Einstein bilinçli veya bilinçsiz sahip olduğu beynin sağ lobunu çok güçlü bir şekilde kullanabiliyordu. Allah'ın kendisine verdiği bu lütfu yani beynini uyku sırasında yayılan THETA beyin dalgasını, günün bir çok süresinde kullanabilme yetisine sahipti.
Peki bu kadar zeki bir insanın Tanrı inanışı nasıldı acaba?
Daha doğrusu Yüce bir Yaratan olduğunu kabul ediyor muydu?
Burada okuyacaklarınızdan sonra en doğru kararı siz vereceksiniz.
Einstein bir söyleşide kendisine yöneltilen '' Tanrı'ya inanıyor musunuz?'' sorusuna bakın nasıl cevap verir.
''Varolan her şeyin uyumlu bir birlikteliğinde ortaya çıkan Tanrı'ya EVET; ama insanların günlük işleriyle ilgilenen cezalandırıcı veya mükafatlandırıcı Tanrı'ya HAYIR.''
Ayrıca önemli sözlerinden biri olan ''Tanrı zar atmaz.'' sözüyle evren de hiç bir tesadüfe yer olmadığını ima etmiştir.Öğrencilik yıllarında bir ders esnasında yaşanan ilginç bir anı'sını da burada dile getirmek isterim ki en önemli Tanrı inancını belirten olaylardan biridir.
Üniversite yıllarında derslerden birinde Profesör öğrencilere ''Var olan her şeyi Tanrı mı yarattı?'' diye sorar. Bir öğrenci ayağa kalkar ve ''Tabi ki O yarattı.'' der.
Profesör cevabın hemen ardından ikinci soruyu sorar. '' Eğer her şeyi Tanrı yarattıysa ve şeytanın varlığını da kabul ediyorsan şeytan'ıda Tanrı yaratmış olmalı. Çalışmalarımızda uyguladığımız kesinleştirme prensibine göre de Tanrı şeytandır.'' der.
Öğrenci bozularak yerine oturur.
Artık profesör kendinden emin tam konu değiştirecekken bir öğrenci ayağa kalkar ve bir soru sormak istediğini söyler.
 Profesör ''Tabi ki sor bakalım.'' der.
Öğrenci, ''Efendim soğuk var mıdır? der.
Prof., ''Elbette vardır.''der.
''Sen hiç üşümedin mi?''diye devam eder.
Öğrenci, ''Aslında fizik kurallarında soğuk yoktur. Realitede soğuk sıcaklığın yokluğudur. Mutlak 0 derece sıcaklığın yokluğudur.'' der.
Ardından, ''Peki efendim karanlık var mıdır?'' diye sorar.
Prof., ''Tabi ki vardır .''der.
Öğrenci ''Yine yanıldınız efendim. Karanlık yoktur. Realitede karanlık ışığın yokluğudur. Işığı ölçersiniz fakat karanlığı ışığa göre ölçersiniz.Tek başına karanlık hiç bir şeydir.'' der.
Profesör dayak yemiş nakavt olacak hale gelmiş boksöre dönmüştür.
Daha tam olarak kendine gelemezken öğrenci son bir sorusu olduğunu söyler.
''Efendim şeytan var mıdır?'' der.
Profesör biraz endişeli olarak ''Bildiğim kadarıyla evet.'' der, kısık bir sesle.
Öğrenci alaylı bir gülümsemeyle, ''Şeytan da yoktur, efendim.''der.
Şeytan Tanrı'nın yokluğudur. Aynen karanlık ve soğuk gibi o da sadece bir illüzyondur Sıcağın
gelmediği yerden gelen soğuk, ışığın gelmediği yerde oluşan karanlık gibi Tanrı inancının olmadığı
yerde deneyimlenen korku ve acı'da  şeytan'dır.'' der öğrenci.
Bu öğrencinin adı ALBERT EINSTEIN'dır.
Herkesin ateist olarak bildiği bu insan tam aksine Tanrı inancıyla dolu  Tanrı'yı değil, Tanrı'nın yaratmiş olduğu mucizevi evreni sorgulayan ve araştıran bir fizikçidir. Kuantum fiziği ile uğraşan her insanın  Tanrı'nın Muhteşemliği karşısında şaşkınlıktan gözleri kamaşır.
Ve son olarak bu harika adamın dilini çıkardığı fotoğrafında gençlere yönelik çok önemli bir sözü vardır,
''Eğer bizden daha adil, barışçıl ve daha sorumlu olmazsanız sizi şeytan alsın.''der.
Kısacası Tanrı'yı yok sayarsanız başınıza geleceklere katlanın imasında bulunur.

Artık zaman çok değişti. Beyninizi THETA düzeyine çekebilme teknikleri ile sizde bir EINSTEIN olabilirsiniz. Bu tekniklere sahip olmak için blog ana sayfayı gözden geçirin. Orada detaylara ulaşabilirsiniz.


25 Temmuz 2013 Perşembe

THERE İS ONLY A TINIEST LINE IN BETWEEN YOUR WILDEST DREAMS!

If I say this that there is only a tiniest line standing in between you and your  wishes. Would I piss you off?
I would, wouldn't I?
Because your thought and belief system are set the way you see every problem has diffucult solution.
However in every  diffuculties THERE IS ONLY A TINIEST LINE FOR SOLUTION!
For example a little line under your eye could make you look a little older.
THERE IS ONLY A TINIEST LINE IN BETWEEN LOOKING YONGER AND OLDER!
If a football player makes a little awkward move could cause having a broken arm or so.
THER IS ONLY A TINIEST LINE IN BETWEEN SUCCESS AND FAILURE!
Also driving your car carelessly could cause you make an accident.
THERE IS ONLY A TINIEST LINE IN BETWEEN HEALTH AND SICKNESS!
IN SOLUTION, EVENTHOUGH EVERY PROBLEM SEEMS TO BE VERY TOUGH TO YOU BECAUSE OF YOUR THOUGHT SYSTEM THERE IS ONLY A TINIEST LINE IN BETWEEN YOUR FRUSTRATION AND FULLFILMENT OF YOUR DESIRES.


DÜŞLERİNİZE KAVUŞMAK İÇİN ARADA SADECE İNCECİK BİR ÇİZGİ VAR!

''Hayata sil baştan yeniden başlamak için arada sadece incecik bir çizgi var!'' cümlesi kulağa ne kadar çok hoş geliyor, değil mi?
Gözünüzde imkansız olarak büyüttüğünüz o sorunlarla çözümü arasında sanki aşılması imkansız olan engel aslında aradaki sadece incecik bir çizgi desem sizi biraz kızdırır mıyım?


INTELLIGENCE QUOTIENT OR/AND EMOTIONAL QUOTIENT!

Did you know what is more important than the other?

 Do you use one or both and are you awared of how important using them in harmony. Because harmony in between them creates miracles in your life.

 It is the main key to manifest what ever you wish to be your life experience !

Being only intelligent and ignoring your emotions can not help developing your soul.

 YOU MUST BE IN THE SAME VIBRATIONS WITH BOTH INTELLIGENCE AND EMOTIONS WHICH BEING IN THIS STATE CREATES EXCELLENT HARMONY CALLED MIRACLES.

Your soul desires synchronization of your mind and heart. Use them conciously and wisely and be aware of what changes you'll have in your life.

23 Temmuz 2013 Salı

IQ + EQ = SQ MUCİZE OLUŞUMUNUN FORMÜLÜ MÜ?

Her insanın ortalama IQ'su yani zeka oranı 100 ile 120 arası değişir. Halk arasında IQ'su yüksek insan zeki insan olarak bilinir. Genelde bu doğrudur fakat EQ oranı yani duygusal zeka oranı düşük insan  ne kadar zeki olursa olsun mutluluğu tam olarak yakalayamaz. Eınstein 172 IQ oranına sahip olmasına rağmen barışçıl niyetini bir türlü gerçek deneyimi olarak yaşayamadı. Çünkü çocukluğu hep savaşlar içinde geçti. İç dünyasının keşfinin başlangıcını yapmasına rağmen EQ oranı IQ oranına nazaran düşük ve uyumsuz olduğu için keşfin derinine inemedi. Onun için düşündüğü deneyimlerin farkındalığında kalamadı.
Peki nedir bu birlikte oluşum sürecinin formülü?
IQ + EQ = SQ
ZEKA ORANI + DUYGUSAL ZEKA ORANI = RUHSAL ZEKA ORANI = DENEYİM OLUŞUMU
ALLAH'ın bize  vermiş olduğu AKIL ile KALPTEN gelen NİYET uyum içinde olduğunda oluşan EVRENSEL  HARMONİ bizim niyet ettiğimiz yaşam deneyimlerini oluşturmaya başlar. Kimileri bu olaya YARATIM SÜRECİ demesine karşın ben YARATIMIN TAMAMEN ALLAH'a mahsus bir süreç olduğunu savunur ve bu sürece DENEYİMİN OLUŞUM SÜRECİ demeyi daha uygun bulurum. İşte MUCİZE dediğimiz oluşum burada başlar. İşte RUH dediğimiz ÖZBENLİĞİMİZ BURADA BESLENİR VE BÜYÜR.
Bu formülü özümseyip iyi niyetlerimizi oluşturmaya başladığımızda yaşam bir oyun haline dönüşür.

HEPİNİZE MUCİZELERİN BİR BİR GERÇEKLEŞTİĞİ İYİ OYUNLAR DİLERİM.

20 Temmuz 2013 Cumartesi

MİZAH! TEKRAR HATIRLAMA ZAMANI...

Yaradılmış olan tüm canlıların içinde İNSAN'ın diğer canlılardan DÜŞÜNEBİLEN VARLIK olarak ayrıldığını hepimiz biliriz.
Halbuki bugüne kadar bize öğretilen bilgiler ya eksik yada yanlış yada en doğrusu bu zamanlarda eski bilgiler artık işe yaramıyor.
En doğru farklılık bence insanın sahip olduğu MİZAH duygusu. Yüce Yaradan diğer canlılara insanın sahip olduğu  tüm duyguları vermiş olmasına rağmen neden mizah duygusunu sadece İNSAN'a vermiş acaba?
Çünkü O'nun bizimle aramızdaki en yakın bağ  bu duygu olduğu için. Eğer şakadan ve mizahtan anlamayan insanlar tanıyorsanız onları yakından gözlemleyin. Eminim ki hepsinin ayrı ayrı kendilerine özgü hastalık problemleri vardır. Sadece deneyin bakın nasıl fark edeceksiniz. Mizah insan ruhunun gelişebilmesi için bir araçtır. O duyguyu sürekli kullanın.
 Bir çoğunuz sadece komedi filmleri seyrederek tedavi edilen hastaları duymuşsunuzdur. Size Amerika'da gerçekten olmuş bir olayı anlatayım. Hastalığının son evresini yaşayan bir kadın kaybedecek bir şeyi kalmadığı için evde gülüp eğlenmek için Charlie Chaplin filmleri alır ve gece gündüz bunları seyreder. Çok geçmeden kendinde farklılıklar hissetmeye başlar. Sabahları kendini daha enerjik ve mutlu hisseder. Bir ay sonra doktora kontrole gitmeye karar verir ve sonuç MUCİZE...
Evet bu gerçekten bir MUCİZE! Allah'ın bize vermiş olduğu bu lütfu bir çoğumuz unuttuk daha doğrusu unutturulduk. Şeytan mizah sevmez. Ego mizah sevmez. Fakat İnsan O unutulmuş MUCİZEVİ DUYGUYU hatırladığı an tüm dünya kaostan uzaklaşacak. MİZAH devletleri ve milletleri birleştirebilecek olan unutulmuş tek İLAÇTIR. Çocuklarınıza bu duyguyu aşılayın . Bırakın başkalarına zarar vermedikçe bu güzel duyguyu doya doya yaşasınlar. Bırakın bu duyguyla hep çocuk kalsınlar. Sizde içinizdeki çocuğu artık serbest bırakın. Bırakın '' Koca adamsın sana yakışıyor mu bu şakalar.'' demeyi. Ciddi olmak kimseye bir şey kazandırmadı. Birazda gülelim, dalga geçelim yaşamı bu kadar ciddiye almayalım. Gülün, kahkaha atın, birbirinizle şakalaşın. Akıllı ve yaratıcı insanların espiri kabiliyetleri çok yüksektir. Ne kadar mizah o kadar ruhun hafiflemesi demektir. Bırakın ruhunuz hasret kaldığı gıdaya kavuşsun...

18 Temmuz 2013 Perşembe

NEDEN BU KADAR ACI BU KADAR KEDER ALLAH'IM?

Mantığınızı kullandığınızda madem yüce bir Yaratıcı var neden dünyada bu kadar acı ve  hüzün kol geziyor? Neden küçücük çocuklar ve masum insanlar açlık ve yokluk çekerken diğerleri sadece bakıyor?
NEDEN YÜCE YARADAN BU ISTIRABA BİR SON VERMİYOR?

ÇÜNKÜ OLAN BİTEN HERŞEYDEN SİZ  SADECE VE SADECE SİZ SORUMLUSUNUZ!

Küçücük masum bir çocuğun acı çekmesinden, milyonlarca Afrikalı çocuğun açlıktan ölümünden tutunda kelebeğin saçınıza konmasına yada sağınızda solunuzda sanki sizi ilgilendirmiyormuş izlenimini veren her olay sizin kontrolünüzde gerçekleşiyor. Yaradan hiç bir şekilde ilgilenmiyor zannetmeyin. O sizin her seçiminizi tek tek deneyimlerinizden izliyor ve sizin seçiminizle Oluşumun gelişimini gözlemliyor.

Ya bırak şimdi Amerika'da okul basıp çocukları ben mi öldürtüyorum?
Mısır'daki  askeri darbeyi ben mi yaptım?
Kuzey kutbunda ki buzulları ben mi eritiyorum?
EVET, EVET, yüzbinkere EVET!
Peki komşunun  yeni doğan bebeği benim yüzümden mi hasta?

Senin yüzünden değil fakat senin iç dünyanın dışa yansıyan yansıması. Neden olan olayın senin seçimin olduğunu senden başka kimse bilemez. Sen karşıdakinin çektiği ıstırap veya acıyı sadece hissetmeye çalışırsın. O hissi onun sayesinde bilirsin. Gel gör ki acıyı çekenin o olduğunu zannedersin fakat asıl amaç o acının senin farkında olman ki bu sayede sen aşılanırsın ve o acı senin deneyimin olmadan senin  farkındalık kütüphanene girer. Sen senin sinema perdende oynayan her filmin her karesini santimi santimine planlıyorsun. Senin hayatında olan herkes ve her olay kendi deneyiminin bir parçası olarak gözükür fakat tüm  senin dışında sandığın  her olay senin deneyim
farkındalığında kalır.
Peki çok sevdiğim birinin karşımda eriyip gitmesini ben mi seçtim?
EVET!
O insanın acı çekmesine seyirci kalıyorsam ben nasıl insan sayılırım ki?
Acıyı o çekmiyor ki!
Sen senin dünyanda bulunan o  kişinin acı çektiğinin farkındalığını yaşıyorsun...
O diğer yaşam olasılıklarından birinde belkide senin acı deneyiminin bir farkındalığını yaşıyor olabilir.

Tamam buraya kadar anladık öyleyse hayatımda olan biten acıları nasıl dindirebilirim?

Şimdi geldik tüm senaryoların değişim olayına!
İlk olarak işe herşeyin sorumlusu olduğunuzu ve kendinizi bu şekilde kabul edip sevmenizle başlamanız gerekir.
BU KENDİNİZİ ARINDIRMA OLUMLAMALARI HALİNE DÖNÜŞSÜN.
Birinin iyileşmesini mi istiyorsun o halde önce bu deneyimin farkındalığını yaşatan düşüncelerini değiştir. O zaman senaryo da değişecek.
Hastayı hasta olarak değil senin düşüncenin bir yansıması olarak gör ve iç dünyana dön bak bakalım dışa neler çıkacak ve karşında duran hasta dediğin o kişi nasıl çeşitli neden sonuç ilişkisine dönüşen olaylar sayesinde eski sağlığına kavuşacak.

Her olay ve kişilerde ilk odak noktan KENDİN olduğunda kontrolün ne kadar kolay olduğunu görecek ve dış dünya tabir ettiğin o uçsuz bucaksız alanda kurban rolüne bürünmeyeceksin.
BUNDAN BÖYLE YÜCE YARADAN'IN NEDEN HİÇ BİR MÜDAHALEDE BULUNMADIĞINI DAHA İYİ GÖREBİLİYOR MUSUN?

13 Temmuz 2013 Cumartesi

ÇOĞUL FARKINDALIK!

Rüyalar!
Herkes tarafından deneyimlenen fakat sırrı bir türlü çözülemeyen uyku halinin bir parçası. Evet artık yeni dünyanın yeni bilgileri ışığında size rüya tabir ettiğiniz bu halin asıl oluşumundan bahsedeceğim. Yüzyıllardır bir çok biliminsanı rüya halini araştırıp durdu fakat  bir türlü tatmin edici bir cevap bulamadılar.
 Peki nedir bu rüya?
Sadece beynin Beta dalga katmanında oynadığı sanal bir oyun mu yoksa gerçekliğin başka bir farkındalığında yaşanan bir realite boyutu mu?
İşte şimdi söyleyeceklerimden biraz rahatsız olabilirsiniz!
Bazen sokakta dolaşırken garip giysili veya garip davranışlı insanlar görürsünüz  ve onları ya deli ya da garip tipler diye nitelendirip üzerinde pek durmazsınız. İşte o insanlar sizin aynı anda yaşanan boyutlar içinde gezen ve kendini rüya içinde zanneden insanlardır. Sizde aynı şekilde olayları uykunuzda rüya halinde yaşıyor zannederken aslında başka realitelerin farkındalığını yaşarsınız. Siz rüya halinde bulunduğunuz ve anlam veremediğiniz yer, zaman ve insanları gerçekten yaşarsınız. Onlarda sizi yaşamlarında bir anda farkındalık içinde bulur ve size bir anlam veremezler. Onlar için siz bir muamma olarak kalırsınız ve aynı durum sizin içinde geçerli olur. Aynı anda hiç görmediğiniz insanların belirmesi başka bir boyutta kendilerini uyuyan ve rüya gördüğünü zanneden insanların başka bir realite içinde bulunmasıdır.
REALİTELER BİRBİRİNE KARIŞAN FREKANSLAR ARASINDA KALABİLİRLER.
Bundan böyle yaşamınızda bir anda beliren esrarengiz insanları daha iyi anlayacaksınız. Tek sorun onları içinde bulundukları realitenin farkındalığından koparmamaktır. Eğer asıl realitelerindeki farkındalıktan koparlarsa diğer realitede bilinçlerini kaybedip o bulunması gereken yerde deneyimleri son bulur.

9 Temmuz 2013 Salı

REALİTENİ DEĞİŞTİRMEK SENİN ELİNDE...

BİREYSEL ARINMA KİTLESEL ARINMAYI GETİRİR!

SIKINTI, ENDİŞE VE KORKULARDAN BUNALDINIZ MI?
ŞİMDİ BU DUYGULARDAN KURTULMANIN TAM ZAMANI. SABIR VE METANETLE UYGULAYACAĞINIZ ARINMA ÇALIŞMASI İLE FARKLI BİR ORTAM İÇİNE GİREBİLİRSİNİZ. KİTLESEL İBADETLE YÜKSELEN ENERJİ DALGASI SİZİ DAHA İLERİYE DOĞRU SURF YAPMANIZI SAĞLAR. ÖNEMLİ NOKTA BU UYUMA GEÇEBİLMEKTİR. ARINMA SÜRECİNCE KORKULARINIZ VE KAYGILARINIZ BİR BİR ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLAR. FAKAT BİLİN Kİ YAŞADIĞINIZ HER SORUN BİLİNÇALTINIZDA DİPLERDE GİZLENMİŞ OLAN KORKULARINIZIN SU YÜZÜNE ÇIKMASIDIR. BU KORKULAR NÖTRLEŞİRKEN ETRAFINIZDA BAZI İYİLEŞMELER GÖZÜNÜZE ÇARPMAYA BAŞLAR. İÇİNİZDEKİ DUYGULAR İYİLEŞME SÜRECİNDE SANKİ BİR PARADOKS OLUŞUR GİBİ KÖTÜYE GİDER GİBİ GÖZÜKÜR. BU DURUM GEÇİCİDİR VE İYİLEŞME SÜRECİNİN BİR İŞARETİDİR. SABIRLA KENDİNİZİ AFFEDİP SEVMEYE DEVAM EDİN. NEFRET DUYGULARI ÇOĞALMAYA BAŞLADIĞI AN SADECE OLURUNA BIRAKIP KENDİNİZİ GÖZLEMLEYİN VE İNATLA KENDİNİZİ VE TÜM İNSANLARI AFFETME OLUMLAMALARINA DEVAM EDİN. GÖRECEKSİNİZ ETRAFINZDA OLUP BİTENLER HEP SİZİN LEHİNİZE DÖNMEYE BAŞLAYACAK. SİZ BU DUYGULARDAN UZAKLAŞTIKÇA ETRAFINIZDA AYNI ŞEKİLDE SİZİ TAKİP EDECEK. 
SİZ İYİLEŞİN TÜM DÜNYA İYİLEŞSİN...

23 Haziran 2013 Pazar

DİKKAT! İNSANLIK FORMATLANIYOR...

Artık tüm insanlık için daha yüksek titreşimin içinde bulunan yepYENİ bilgiler gün ışığına çıkıyor. İnsanlık tarih boyunca gözünün görüp, kulağının duyduğu bilgileri algılayıp sadece olan bitenin kendi algı alanından ibaret olduğunu sandı. Tarihe adını kazımış ve tarih KİTAPLarında okuduğunuz tüm liderler bilinçli yada bilinçsiz çeşitli yöntemlerle kitleleri etkilemeyi başardılar. Bu liderler insan kulağının duymadığı fakat beyninin algıladığı çeşitli UYUM teknikleriyle bir çok bilgiyi aktarmayı başardılar ve günümüzde de hala devam edegelmektedir. Peki bu nasıl bir teknik MUCİZESİ ki insanlar farketmeden etkileniyorlar.
İnsan beyni sadece 24 kareden oluşan oluşumu algılayabiliyor. 25. kare ise sadece BEYNE YAZILIR ve bilinçaltına işlenir. Beyin tarafından algılanan anlık görüntü HEMEN bilinçaltına girer. Bir anlık bu görüntü 655 satır ve 24 küçük kareden oluşur ve 24 karede bir  ekran büyüklüğündeki diğer bir kareyi oluşturur. Her 327.5 satırda bir ayrı bir frekans aralığı vardır. İşte bu aralıktan görüntüler kesilip aralarına istediğiniz başka görüntü veya bilgi  koyulabilir. Eğer bu gizli etkilerin farkındalığında olabilirseniz sadece seçmiş olduğunuz bilgileri ALIN ve DİĞERLERİNE İTİBAR ETMEYİN.
Evet tüm liderler bu yöntemi uyguluyor. Dikkatli olun ve kendinizi bu tür bilgilerden koruyun.
OKUMUŞ OLDUĞUNUZ BU YAZIDA AZ ÖNCE SİZİN BİLİNÇALTINIZA DOKUNDUM.
NASIL MI? BÜYÜK HARFLİ KELİMELERİ OKUYUN...

7 Haziran 2013 Cuma

E F T (Emotional Freedom Technique) HAFİFLİĞİ HİSSET!

Geçmiş anılar senin gelecek olarak algıladığın şimdi oluşan deneyimlerini şekillendiriyor. Bundan böyle KADER dediğin kaçınılmaz nokta senin son durağın olmayacak.
Uzun yıllardan beri uzak doğuda uygulanan AKUPUNKTUR yönteminin yeni versiyonu olan DUYGU BİRİKİMİNİ SIFIRLAMA yöntemiyle tüm sorunlarından kurtulabilirsin.
İnsan bedeninde bulunan enerji meridyenleri olumsuz deneyimlerin sonucu kalıplaşmış duygu birikimleriyle tıkanmış duruma gelir. Bunun sonucunda gelecek olan deneyimlerin bu tıkanıklığın oluşturduğu olumsuz deneyimleri yani sorunları karşına çıkarmaya başlar. Bu kısır döngü senin tüm gençliğini yer bitirir.

Artık kontrolü eline almak için daha ne bekliyorsun?

Yaşlanıp, tüm sorumluluğu kader denen hayali sona mı yükleyeceksin?

Şimdi dur ve bu kısır döngüyü burada bitir!

Sen yaşamın en mükemmel halini deneyimlemeyi hak ediyorsun!

Yaşam mutluluk olmalı!

Bedende bulunan bu enerji noktalarını uyarmaya başladığında bilgisayarda virüs taraması yapar gibi tüm olumsuz duyguları çöpe atmaya başlar ve yeni bir yaşam serüvenine yol almaya başlarsın.

İLK olarak sol elinin KARATE noktası denilen noktasına sağ elin işaret ve orta parmağıyla 7 - 8  vuruş hareketi yap. Bu hareketi yaparken içinden ve dudaklarını oynatmadan sadece düşünsel olarak istemediğin sorunu hatırla. Bu soruna rağmen KENDİNİ SEVDİĞİNİ VE KABULLENDİĞİNİ bildir.
Bu olumlamayı aynı parmak vuruşu ile İKİ KAŞ arasındaki noktaya uygula. Sonra aynı şekilde GÖZ DIŞ KENARINA, GÖZ ALTI noktasına ve devamında BURUN İLE DUDAK arasına yaptıktan sonra ALT DUDAK VE ÇENE arası noktasıyla devam et. Yüz noktaları bittikten sonra sıra geldi YAKA KEMİĞİ denilen göğüs ve boyun arasında bulunan KÖPRÜCÜK KEMİĞİ alt noktasına ve buradan KOLTUK ALTINDA  KANAT ADALESİ TABİR EDİLEN BÖLGEYE yapılan uyarma ile ilk set bitmiş oluyor.

Ara hareketlerde aniden GÜLME KRİZİNE yakalanırsan hiç şaşırma! Bu tamamen olumsuz duyguların bedenden atılışının işaretidir.

İKİNCİ SET dediğimiz bu tekrarda ilk olarak SAÇ BÖLGESİ uyarılır. Bu defa sorun tekrar dile getirilir fakat onun üstesinden gelineceği yönünde bir olumlama yapın. Bu ikinci tekrar da karate noktası yerine saç noktasından devam et ve aynı noktaları sırasıyla uyar.

ÜÇÜNCÜ SETE başladığında yine saç noktasından aynı sıra ile tüm noktaları uyar ve SORUNUN BİTTİĞİ YÖNÜNDEKİ  OLUMLAMAYI kendine bildir.

En son olarak 3 derin diyafram nefesi al - ver ve ARINMAYI bitir.

Bu metod yıllardır kullanılan ve BİLİMSEL olarak başarısı kanıtlanmış bir arınma yöntemidir. Ne zaman istersen yapabilir ve sonucunu kısa sürede alırsın.
Artık eski betonlaşmış duygu birikimlerini at ve yeni duygulara yer aç.

SORUNLARIN BİRER BİRER YAŞAMINDAN ÇIKTIĞINI GÖRÜP YAŞAMIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİNİ HİSSEDİNCE ÇOK ŞAŞIRACAKSIN!




29 Mayıs 2013 Çarşamba

İŞTE MATEMATİKSEL SONSUZLUK!


Varoluşun tüm sırrı MATEMATİK'te gizlidir  ve tüm evren MATEMATİKSEL bir HARMONİDİR.

İşte size kanıtı:

1 x 8 + 1 = 9

12 x 8 + 2 = 98

123 x 8 + 3 = 987

1234 x 8 + 4 = 9876

12345 x 8 + 5 = 98765

123456 x 8 + 6 = 987654

1234567 x 8 + 7 = 9876543

12345678 x 8 + 8 = 98765432

123456789 x 8 + 9 = 987654321 


Doğum ve yaşam bir bir geçen zaman ve tekrar eden yaşamlar. Tüm varoluş sonsuz olan bir tekrardan ibarettir. 8 SAYISI YAN ÇEVRİLDİĞİNDE SONSUZLUK İŞARETİDİR. YANINDA YER ALAN
SAYILAR GEÇEN ZAMANIN YANYANA OLUŞLARI VE ARTI OLARAK GEÇEN ZAMANI TEMSİL EDER. PEKİ TÜM BUNLARIN SONUCUNA BİR BAKIN!

TEKRARDAN BAŞLAYAN OLUŞUM...

GEÇMİŞ ZAMANI SONSUZLUKLA ÇARPIN VE AN'I EKLEYİN SİZE AN'DAN BAŞLAYAN GEÇMİŞİ VERMEYE BAŞLAR.
GEÇMİŞ - AN VE GELECEK SADECE BİR İLLÜZYON.
SADECE AN VARDIR.

BAŞKA BİR SÖZE GEREK VAR MI?

İLK VE SON SÜTUNLARI TOPLAYALIM

137174205 + 1097393685

ŞİMDİDE BU İKİ DEĞERİ TOPLAYALIM

123456790
.................................................. .................................................. ....................................
12345679 (Dikkat edin 8 yok) SONSUZLUK GİZLENDİ. TİTREŞİM FREKANSI KÜTLESEL FORMDA DEĞİŞTİ.

12345679, bu sayının tek başına hiç bir özelliği yok. Ama 9 ve 9'un katları ile çarptığınız zaman 

AMAN TANRI'M BU NASIL BİR AHENK!

12 345 679 x 9 == 111 111 111

12 345 679 x 18 == 222 222 222

12 345 679 x 27 == 333 333 333

12 345 679 x 36 == 444 444 444 


12 345 679 x 45 == 555 555 555

12 345 679 x 54 == 666 666 666

12 345 679 x 63 == 777 777 777

12 345 679 x 72 == 888 888 888

12 345 679 x 81 == 999 999 999


12 345 679 x 999 999 999 == 12 345 678 987 654 321

ŞU AN YARATILIŞIN TÜM GİZEMİ KARŞINIZDA DURUYOR.

İNANILMAZ BİR HARMONİ...

25 Mayıs 2013 Cumartesi

21 SANİYE ODAKLAN VE MUCİZELERE HAZIR OL...

Evet sadece 21 saniye kendi deneyimine girmesini istediğin bir olaya odaklan o duygunun yaydığı titreşim frekansına uyarlanmaya başladığında o frekansa sahip tüm diğer deneyimler senin frekansına girmeye başlasın. Diğer bir 21 saniyede o titreşim yumağına odaklan ve o frekans bir üst frekansı kendine çeker ve daha farklı bir frekans yumağına girersin. Bu tekrar bir 21 saniye ve diğer bir frekans katmanına uyarlanır ve sen bir 21 saniye daha yani toplam 84 saniyede tüm dünyanı değiştirmeye başlarsın.
Her bir frekans tabakasında geriye dönüş olasılığın daha da azalır. İşte MUCİZELER böyle oluşmaya başlar.
SADECE NİYET ETTİĞİN HER NE İSE SADECE VE SADECE SENİN HAYRIN İÇİN GEÇERLİ. BAŞKASI ADINA YAPMAYA KALKARSAN DÜŞ KIRIKLIĞINA UĞRARSIN. ÇÜNKÜ SEN NİYET ETTİĞİN FREKANSIN İÇİNDE SADECE VE SADECE KENDİ ADINA TİTREŞİM YAYARSIN. SENİN YAYDIĞIN TİTREŞİM SENİN DÜNYANIN İÇİNDE VE YİNE SENİN FREKANSINA BAĞLIDIR.

24 Mayıs 2013 Cuma

BEYNİN SAĞ VE SOL LOBU! REALİTENİ DEĞİŞTİRMEK SENİN ELİNDE...

Hani bir şarkı sözü vardır ya HAYATI SIFIRLAMAK GEREK BAZEN SİL BAŞTAN diye işte beynini bilinçli kullanarak istediğin realiteyi oluşturmak senin elinde.
İnsan beyni iki yarımküreden oluşur. Bunlar sağ ve sol lob olmak üzere ikiye ayrılır.
SAĞ LOB soyut kavramlarla ilgili olup hayali ve sezgisel güçleri algılar. Bu lobu kullanan insanlar resmin detaylarıyla değil bütünüyle uğraşır ve sanatsal yönü daha ağır basar. Genelde maneviyatı bozuk ve takıntı sahibi  olanlar beynin bu kısmı üzerinde olumlama çalışması yapmaları gerekir.
SOL LOB beynin matematiksel yönünü temsil eder ve  somut kavramlar üzerinde yoğunlaşır. Bu lobu kullanan insanlar genelde mantıksal hareket edip karar aşamasında duygu ve sezgilerinden çok mantık kullanarak sonuca varırlar.
Eğer siz beyninizin hangi kısmını daha çok kullandığınızı bilmek istiyorsanız bununla ilgili  bir çok test mevcut.
Şimdi size içinde bulunduğunuz her ne realite ise ve eğer içinden çıkamıyor gibi hissettiğiniz konumlardan kurtulma metodu vereceğim. Deneyin ve kendinizi daralmış olarak hissettiğinizde bu yöntemi kullanın.
Diyelim ki sizi rahatsız eden bir takıntınız veya sorununuz var.
Her zaman olduğu gibi 3 defa diyafram nefesi alın - verin.
İlk olarak sağ elinizin işaret ve orta parmağını birleştirip başınızın sol kenarında şakak kısmından başlayarak kulağın üzerinden geçerek ensenize kadar sürerek götürün. Bu hareketi yaparken şu olumlamayı yapın, "ARTIK İÇİNDE BULUNDUĞUM BU SORUNUN BENİM ÜZERİMDE HİÇ BİR GÜCÜ YOK." Burada kullanılan ARTIK sözü kilit vazifesi görüyor. Bu hareketi en az 7 kez yapın.
Sonra tam aksine sol elinizle  başınızın sağ kısmıyla çalışma yapın ve bu defa şöyle deyin,"ŞİMDİ İSTEDİĞİM KONUM VE REALİTEMİ OLUŞTURUYORUM."
Bunu da 7 kez yaptıktan sonra beyninizin programı değişmeye başlar.
Dolayısıyla yaşam deneyimleriniz değişmeye başlar.
Son olarak göğüs kafesinizin tam altı olan SOLAR PLEKSİS denen ÇAKRANIZI AÇALIM.
İki avucunuzu o bölgeye yerleştirin ve o bölgeden iki yana doğru avuçlarınızı süreterek götürürken TAMAMEN YENİ REALİTENİZİN  FARKINDA OLUN VE O KONUMA ODAKLANIN.
Bu beynin yeniden programlanması için mükemmel ve denenmiş bir metotdur.
Bu sıfırlama işleminden sonra yeni realiteizde ufak tefek değişiklikler farkederseniz şaşırmayın ve alışmaya çalışın.
ARTIK ESKİ KALIP DÜŞÜNCELERLE MUTLU OLAMAZSINIZ.
BU YENİ FREKANSA UYUM SAĞLAMAK ZORUNDASINIZ.


18 Mayıs 2013 Cumartesi

ATATÜRK VE 19 MUCİZESİ...

 
BUGÜN SİZLERLE 19 SAYISININ ATATÜRK VE İSLAMİYET İÇİN NASIL BİR KUTSALLIĞI OLDUĞUNU PAYLAŞMAK İSTİYORUM. BU BİLGİYİ RAHMETLİ CENK KORAY'IN KİTABINDAN ALDIĞIM BİLGİLER DOĞRULTUSUNDA AKTARIYORUM.

ALLAH'IN İZNİ OLMADAN BİR SİNEĞİN KANADI DAHİ OYNAYAMAZ.
BEN SİZE ÖZETLE 19 SAYISININ MUCİZESİNİ VERECEĞİM.
KURAN-I KERİM'DE 114 SURE VARDIR.(19x6=114)
ALLAH BİR'DİR VE BÖLÜNEMEZ.
19 SAYISIDA KENDİSİNDEN BAŞKA HİÇBİR SAYIYA BÖLÜNEMEZ.
1 EN KÜÇÜK 9 EN BÜYÜK SAYIDIR.

ULU ÖNDER ATATÜRK SEÇİLMİŞ BİR İNSANDIR ÇÜNKÜ EVRENDE TESADÜF OLMADIĞINA GÖRE BU 19 SAYISININ ONUN YAŞAMINDA ÇOK ÖNEMLİ BİR YERİ VARDIR.
ATATÜRK 1881 YILINDA DOĞMUŞTUR. (19x99=1881)
ATATÜRK 1938 YILINDA BEDENEN AYRILMIŞTIR.(19x102=1938)
ATATÜRK 57 YIL YAŞAMIŞTIR. ( 19x3=57)
ATATÜRK 19.YY'DA 19 YIL YAŞAMIŞTIR.
ATATÜRK 19. YÜZYILIN BİTMESİNE 19 YIL KALA DOĞMUŞTUR.
ATATÜRK 19 TEMMUZ'DA MAREŞAL OLMUŞTUR.
ATATÜRK'ÜN İLK ASKERİ GÖREVİ 19. KOLORDU KOMUTANLIĞIDIR.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK TAM 19 HARFTEN OLUŞUR.
19 MAYIS 1919 TÜRKİYE'Yİ KURTARMAK İÇİN ANADOLU'YA AYAK BASMIŞTIR.
BANDIRMA VAPURUNDA 19 YOLCU VARDIR.
''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE'' 19 HARFTEN OLUŞUR.
''İSTİKBAL GÖKLERDEDİR'' 19 HARFTEN OLUŞUR.

DAHA BİRÇOK 19 OLAYI VAR FAKAT BEN SADECE ÖZÜNÜ VERMEK İSTEDİM.

 

11 Mayıs 2013 Cumartesi

BU YAZIYI OKUYORSANIZ SİZ SEÇİLMİŞ KİŞİSİNİZ!


NE SEN NE BEN PEKİ KİM O?
Şimdi öncelikle bu bilgiyi sizlerle paylaşmadan önce, düşüncelerden uzaklaşıp dinginlik içine girmenizi istiyorum. Sakın ola ki elinizin altında evrak veya ofiste bir dakikalık kaçamağın içinde okumaya çalışmayın. Böyle durumlarda anlatacaklarım size hiç bir anlam ifade etmeyecektir.
Eğer sakin bir ortamda iseniz yazıya bakıp bu yazıya bakanın kim olduğuna dikkat edin. Bana dürüst olun, bu gözlerin arkasından bakan gerçekten SİZ misiniz? Gözlerinizin ardında derin bir boşluk hissedeceksiniz. Biraz daha dikkatlice ve düşünmeden bakın o gerçekten SİZ değilsiniz. Sanki sonsuz bir derinliğin bilincine varıyor hissine kapılacaksınız.
Peki bakan SİZ değilseniz kim O ohalde?
Biraz heyecanlanıp boğazınızın kuruduğunu hissebilirsiniz. Bu çok doğal!
Tüm yaratılışın varlığını hissettiniz çünkü siz varoluşun içinde değil tam tersi tüm varoluş SİZİN İÇİNİZDE...
Her birinizin iç evreninde kendinizi görüyor ve kendinizi evrenin içindeymiş gibi algılyorsunuz.
Sizin veya diğerlerinin ortak olduğu bir EVREN YOK...
Ben sizin dünyanızı sizin de benim dünyamı anlamanıza İMKAN YOK...
Biz hiç birimiz ortak olarak yaşadığımızı sandığımız dünyada değiliz. Her birey kendi iç dünyasının gerçekliğini ve iç dünyasının farkındalık deneyimlerini yaşıyor. İşte bu yüzden olan biten herşeyden siz tek tek birey olarak SORUMLUSUNUZ. Her uyanış sadece kendi katmanında gerçekleşir ve her sonuç olarak onu gerçekleştirecek nedenleri diğer bir deyişle deneyimleri doğurur. Yaşam kutu içinde kutuya benzer ve sonu yoktur. Aslında ölüm yani son bulmak diye bir kavram sadece bir yanılsamadır. Onu deneyimleyemezsiniz o sadece bir illüzyondur. Bu farkındalığa girdiğniz an ölüm de son bulur.
VAROLUŞ  AN İÇİNDE  SONSUZA DEK PARLAYAN BİR IŞIKTIR.
Yapılan her bencillik sizin uyanış için yardım çağrınızdır. Geçici hırs ve mutluluğa aldanmayın.
Yapılması gereken yerden yardım elinizi esirgemeyin çünkü o yardım isteyen aslında SİZSİNİZ.
Benim  sizin sizin  de benim dünyama müdahale etmeniz İMKANSIZDIR.
Her birey kendi frekans dünyasında kendini deneyimler. ORTAK HİÇ BİR YER YOK.
İç dünyanızda ne olup bitiyorsa onu siz biliyorsunuz ben sadece size  veya aynı şekilde siz bana deneyim farkındalığı veriyorsunuz.
Bu okumuş olduğunuz bilgiler şu an itibariyle altbilincinize kodlandı.
BUNDAN BÖYLE BENLİĞİNİZiN ASIL GÜCÜNÜ SAHİPLENMEYE VAR MISINIZ?

9 Mayıs 2013 Perşembe

TEMBEL İŞİ KAS YAPMAK İSTER MİSİNİZ?

Sporun insan hayatında ne kadar önemli olduğunu hepinizin bilmesine rağmen kaçınız düzenli spor yapıyor?
Birçoğunuz spor yapsa da bunu düzenli olarak ben dahil pek azınız başarabiliyor, değil mi?
Sigaranın zararlarını bile bile ve hatta ölüme kadar yol açtığının bilincinde olmanıza rağmen bir çoğunuz sigara içmeye devam ediyor. Bu alışkanlığa devam ederek beyninizi ölüme kodluyorsunuz. Sigara gibi  kötü alışkanlıklar azaltılarak bırakılmaz. Bırakma kararını an içinde uygulamanız gerekir. Bunun herhangi bir başka çözümü yok. Diyelim ki sigara sorununu aştınız ve sıra geldi beden sağlığına. İstek var fakat spor yapacak zaman ve irade bulmakta zorluk çekiyorsunuz.
Size basit ve zaman almayacak bir tiyo vereyim.
Kas yapacağınız bölgeye direnç uygulayın. Diyelim ki kol kası yapacaksınız. Yumruğunuzu sıkın ve kol pazu kısmının gerildiğini hissedin ta ki kasınız titremeye başlayıncaya kadar. Bu hareketi bedeninizin her kası için yapabilirsiniz. Her hareketi 3 set halinde yapın ve diğer kas bölgesine geçin. Tüm bedeninizin kaslarını çalıştırmanın sadece 10 dakikanızı aldığını görünce şaşıracaksınız.
Hayatı sadece ve sadece siz kendiniz zorlaştırırsınız.
Bunu anlamak yıllarımı alsada sonucu yaratan nedenlerin olmasının bilincinde hiç bir hayalinizden vazgeçmeyin.
Tüm sonuçlar orada sizin seçiminizi bekliyor. Yaptığınız seçimleri doğuracak nedenleride kolaylaştıracak olan yine sizsiniz...

5 Mayıs 2013 Pazar

BURADA İKEN ORADA OLAMAZSIN!

Her birinizin gerçekleştirmek istediği hayaller vardır. Zaten yaşamanın amacı da hep en iyi halini deneyimlemeye çalışmaktan ibaret değil mi?
Fakat burada çok büyük bir çelişki var.  İçinde bulunduğun deneyimi sadece düş kurarak değiştiremezsin. Bana inan, ben çok denedim ama hep hüsran.
İnsanın düşlerini gerçekleştirmesi üzerine kitaplar yazıldı, filmler yapıldı ama sonuç denemeye gelince yine hüsran.
Peki bir yerde bir yanlış var ama nerede?
Nerede bu tılsım?
Yanlış sizin bulunduğunuz yerde...
TILSIM İSE BULUNMAK İSTEDİĞİNİZ YERİN ASLINDA SİZİN DÜŞÜNEMEDİĞİNİZ YERDE OLMASI...
Diğer bir deyişle aslında içinde bulunduğunuz yerin yanlış hissedilmesinde...
Olmak istediğiniz hal zaten orada fakat siz şimdiki halinizi BURADA yanılsamasıyla algılıyorsunuz.
Kafalar karıştı mı?
Şimdi biraz daha basit olarak açıklamaya çalışayım.
İçiçe geçmiş paralel evrenler arasındaki geçişi hisleriniz aracılığıyla yaparsınız. Bu durum tıpkı trenin ray değiştirip farklı bir güzergaha gitmesine benzer. Aynı rayda kalıp farklı bir güzergaha gitmek imkansızdır.
Bu ray değiştirme işleminide ancak ve ancak duygularınızı değiştirerek yaparsınız.
Tam olarak olmak istediğiniz hal olun. Bu o kadar kolay olmayacak inanın bana. Biraz düş kırıklığı, biraz inanç azalması ve sabır sonucu selamet.
FORMÜL BUDUR...
DENEYİN FAKAT HEMEN VAZGEÇMEYİN...
BEN HİÇ Mİ HİÇ VAZGEÇMEDİM...
VAZGEÇMEYEDE HİÇ NİYETİM YOK...

2 Mayıs 2013 Perşembe

ARTIK YÜKLERİNİZDEN KURTULUN! BU KADAR YETER...

Eski öğreti ve alışkanlıklarınızı kırmanın ve yeni öğretilere yer açmanın ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyorum. Bu söyleyeceklerim size biraz farklı gelebilir. Fakat bilinç seviyenizin genişlediğini hissettikçe uygulanan bu metotlar da işe yaramaya başlayacak. Unutmayın ben size yeni bir bilgi vermiyorum,  yaptığım sadece hatırlamanıza yardımcı olmaya çalışmaktan ibaret.
Bireysel yaptığım bir çalışmada dua'nın gücüne inanan kişi ne kadar dua ederse etsin bir türlü iyileşemeyen hastasından söz etti. Artık inancı zayıflamaya başlamış ve dualarına ara vermeye başlamış olduğunu  söyledi. Bu kişinin gözlerinde bir bitkinlik ve bezginlik gördüm.
Bir süre kendisini dinledim ve kendisine en önemli soruyu sordum.
 Siz dua ederken odak noktanız kim di?
O da gayet doğal olarak rahatsızlık çekenin odak noktası olduğunu söyledi.
Bu defa kendisine odak noktasını değiştirmesini ve  yönünü kendi benliğine çevirmesini söyledim.
Biraz huzursuz olmaya başladı. İŞTE ASIL SORUNUN YERİNİ TESPİT ETTİK.
Şimdi işe yeniden koyulalım ve karşınızdaki  kişinin ne rahatsızlığı ve sorunu varsa sizin içinizde süregiden bir düşünce veya duygunun temizlenmesinin gerektiğine işaret olduğunu ve bu oluşan her neyse onun temizlenmesi ile karşınızdaki sorunun yok olması anlamına geldiğini anlattım.
Bu defa gözlerinin içi parladı ve tüm bedeninin ışıldadığını hissettim.
Kendi gücünün farkına varmaya başlarken aynı zamanda kumanda aletinin uzaklarda aranırken
aslında elinin altında tozlanmış olarak farkedilmeyi beklediğini gördü.
Karşısındaki sorunun kendi iç sorunu olduğunu ve dışa tezahürünün başkasının sorunu olarak gözüktüğünü kavradı.
Sorun her ne olursa olsun kendini kabullenip sevmesi gerektiğini hatırladı.
Bu an insanın AYDINLANDIĞI yepyeni bir başlangıçtır.
BU İNSANIN VAROLUŞUNUN VE ANLAM VEREMEDİĞİ OLAYLARIN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜME UĞRADIĞI ANDIR.
UNUTMAYIN DIŞARISI DİYE BİR YER YOK...
HER OLAN BİTENİN MERKEZİ SİZSİNİZ...


27 Nisan 2013 Cumartesi

NASIL YA!

Dur hemen şaşırma! Anlatmaya başlayınca biraz huzursuz olacaksın. Sen sadece ve sadece DÜŞÜNCESİN.
Olan biten her oluşum sadece bir düşünce.
Peki düşünce denen bu varlık nedir?
Bu nasıl bir enerjidir ki  seni SEN yapıyor?
Bu titreşen frekansın ne başı ne de sonu var. O hiç bir titreşim frekansına ait değildir. O hep vardı ve hep varolacak. O'na hiç bir güç zarar veremeyeceği gibi O'nun olmadığı bir yer ve zaman yok. O zamana  ve mekana bağlı hareket etmez. O'ndan hızlı hiç bir oluşum yoktur ve  aynı anda her yerde olabilir. O'nun kaynağını bilemezsiniz. Sadece O'nun idrakinde olduğunuzu her an hatırlayın ve ne kadar değerli olduğunuzu bilin. DÜŞÜNCE titreşim içinde titreşen frekans içinde ve dışında tüm frekans aralıklarında rezonansa giren TEK OLUŞUMDUR. O'nu ne çözebilir ne de anlayabilirsiniz. Tek bilmeniz gereken O'nun farkındalığıdır.
Siz düşünceye sahip olduğunuzu ve onu yönlendirdiğinizi zannedersiniz ya aslında O size sahip ve O sizi yönlendiriyor. İşte insanın en büyük yanılsaması budur.
Artık nasıl el üstünde tutulan bir varlık olduğunuzu anlayabildiniz mi?
Unutmayın okyanusun dalgalarından uçuşan su zerrecikleri  tekrar BÜTÜNLÜĞÜNE kavuşur ve ayrılır, sağa sola savrulsa da düşeceği yer tekrar okyanustur...

SU RİTÜELİ! I Tuncay YEŞİLPINAR