3 Eylül 2016 Cumartesi

37 Yıldır Aynı Beden Ölçümde Nasıl Kalabildim?

Evet, tam 37yıl önce 34 beden giydiğim kot pantalonumu hala aynı beden olarak giyiyorum. 
Çoğu arkadaşlarımın rüyasında dahi inanamayacağı bu formda kalmayı nasıl başardığımı, sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikle 15 yaşımdan beri spora olan ilgimi yadsıyamam. Ancak belli bir yaştan sonra hem zaman kısıtlığı hem de formdan düşmeye başlama gibi iki önemli unsur, spora olan yoğun ilgimi yavaşlattı

Peki buna alternatif ne buldum?


Tibet'in mucizevi 5 hareketine başladım. Bu hareketler benim sadece toplamında 20 dakikamı alıyor. 

İyide bu hareketleri 36 yıldır mı yapıyorum?
Tabii ki hayır!

Bu hareketleri sadece düzenli olarak 3 yıldır yapıyorum. Aktif egzersiz yapamadığım zamanlarda meditasyonlarımda egzersiz yaptığımı imgeledim. Geri kalan yıllarımda hiç bir zaman diyet yapmadım. Canımın çektiği hiçbir gıdayı kısıtlamadım. Eğer hamburger canım çektiyse yedim. Ama yerken onun bedenime zararı olacağı endişesi yerine, onun canımın çektiğinden dolayı ruhuma hizmet edeceği yönünde bakış açımı değiştirdim. Her gıdanın ona verdiğimiz anlamının dışına çıktım. Şartlandığımız ve ezberletildiğimiz tüm bilgileri kendi zihnimde farklı versiyonlarında şekillendirmeye başladım. Yaptığım sporlara karşı bakış açımı da temelinden değiştirdim ve egzersiz yaparken çalıştığım kas grubuna verdiğim odaklanmayla çalıştığım 25 kg.lık ağırlığı zihnimde iki kat olarak imgeledim.

Tüm bunları özetlemek gerekirse, aynı beden de kalabilmek için kendimi zorlamadım. Böyle yapsaydım, aynı beden de kalmayı bırakın iki misli ağırlığa çıkardım. Çünkü bilinçaltıma bir seçim yapmak zorunda kaldığımı ve diğer bir zevkimden feragat etmem gerektiği mesajını verecektim ki bilinçaltım bu algıya karşı direnme moduna geçerek bana kilo aldırmaya çalışacaktı. 
Yoğun spor yaptığım zamanlarda bile doğal beslenmekten vazgeçmedim. Daha açık bir ifadeyle, protein tozu gibi kas geliştirici hiç bir destek almadım. Zaman bulamasam da yapabildiğim sürece meditasyon yaptım ve hala devam ediyorum.
Son olarak şunu söyleyebilirim, kısacası çoğumuzun sürekli kullandığı beynimizin sol lobunun yanında kullandığım Theta teknikleriyle beynimin sağ kısmını da aktive etmeyi öğrendim. Bu sayede yaşam platformunda tek bacakla dans etmeye çalışmayı çok uzun yıllar önce bıraktım. 
Sonucunda da bedenimin eski formunda kalmasını başarabildim..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SU RİTÜELİ! I Tuncay YEŞİLPINAR