5 Ekim 2016 Çarşamba

Modern Tıp Bu Telomer Meditasyonunun Sonuçlarını MUCİZE Olarak Nitelendiriyor...

Modern Tıp kendi somut çalışmalarının ürünü olmayan bu soyut kavramın sonucunu açıklamakta yetersiz kalıyor.
Nedir bu TELOMER?
Telomer, DNA'mızın yapı taşı olan kromozomların en uç kısmına verilen addır. Yapılan araştırmalardan elde edilen kesin bilgilere göre, telomerler yaşam süresiyle bire bir ilişkilidir.


Zaman geçtikçe bu uçlar kısalmaya başlar ve hücre bölünemez hale gelir. Bunun sonucunda hücre ölmeye başlar ve  beden yaşlanıp beyinsel rahatsızlıklar baş gösterir. Bir hücrenin bölünme sayısı ve telomerlerin kısalıp yok olma süresi hücrenin hafızasına kodludur. Hücrelerimiz bilinçaltımızda binlerce yıldan beri  kaydedilmekte olan bilgi yığınını depolar ve olumlu, olumsuz yargılama ve sorgulama yapmadan bu kayıtları bizim kontrolümüz dışında yaşamımıza yansıtır. Farkında olmadığımız sürece hücre ve DNA kayıtlarımıza bağlı kalarak programlanmış yaşam süresini de deneyimlemek zorunda kalırız.

Halbuki, şimdi aşağıda sizlerle paylaşacağım Telomer Meditasyonu ile bu olumsuz kodlar silinebilir. Bu güç Yüce Allah'ımızın bizlere sunmuş olduğu en büyük hikmettir. Ancak gönül gözümüzün körlüğünden dolayı yüzyıllardan beri hücre ve genetik kodlanmalarımızın üzerine set çekmiş ve insanoğlu olarak çıkmaz bir sokağa girmiş bulunuyoruz.
Güzel haber şu ki, artık düne kadar binler olan uyanan insan sayısı milyonları bulmaya başlamıştır. Bu çoğunluk farkındalığı uyanmakta zorlanan insanların da farkındalıklarını aktive etmeye başlamıştır.

Çok sayıda yapılan araştırmalara göre, yoğun stresin telomeri onaran ve kısalmasını yavaşlatan telomeraz enzimini yok ettiğini ortaya çıkarmıştır.

California State Üniversitesi Los Angeles'ta yapılan 58 annenin içinde olduğu bir araştırma sonucuna göre psikolojik stresin biyolojik yaşam süresiyle doğrudan orantılı olduğu sonucu çıkmıştır.
Yine, NewYork State Üniversitesinin yaptığı diğer bir araştırmaya göre düzenli meditasyon yapan 50 kişinin DNA yapıları incelenmiş ve hiç meditasyon yapmayan diğer 50 kişiye göre kromozomlarının ucundaki telomerlerin daha uzun oldukları, dolayısıyla daha genç kaldıkları ortaya çıkmıştır.
Tüm buna benzer daha birçok araştırmalara göre düzenli yapılan meditasyon çalışmalarının kromozomların telomerlerinin kısalmasını önlemesinin yanında  onları daha da uzattığı sonucu ortaya çıkmıştır.

Şimdi meditasyonumuza başlayalım. Bu meditasyonu yapabilmek için en azından meditasyonun kapsadığı bazı genetik ve biyolojik bilgilere sahip olmak gerekir.

Her zamanki gibi meditasyon için kendinize rahat bir yer seçin. 3 derin diyafram nefesi alın. Karnınızı şişirin 5 saniye bekleyin ve yavaş yavaş verin.
Gözlerinizi kapatın ve gözlerinizi çok az bir açıda yukarı çevirin. Gözlerin yukarı bakması sizin sezgisel gücünüzü aktive eder. Eğer sadece  karşıya bakarsanız görsel olarak imgelemede kalır gerekli hisleri alamazsınız.
Şimdi zihniniz sakin, bedeniniz gevşemiş olarak pineal bezinin içinde bulunan ana hücreyi imgeleyin. Burada hücreyi derken onun nasıl göründüğünü görsel olarak canlandırmanız gerekir.
Sonra, nukleus içinde bulunan DNA yapınıza odaklanın. Heliks denilen iki ucundan sanki uzatılmış bir daireyi düşünün ve onun içinde bulunan 23 çift kromozomu imgeleyin. Bu kromozomların her birinin ucunda telomerler bulunur. Bunlar kromozomun uç kısımlarının kırılmış saç teli gibi olmasını önler. Hücreler de telomerler tarafından korunur ve defalarca bölünerek yeni hücreleri meydana getirirler.
Bu uç kısımların iyice kalın bir tabakayla korunduğunu iyice canlandırın. Bembeyaz bir ışığın bu telomerleri kapladığını ve onları kalınlaştırdığını görün. Bu imge 15 dakika boyunca canlı kalsın.
Artık, telomer aktivasyonu tamamlanmış ve uyanık halinize dönme zamanı gelmiştir.
Bilinçaltınıza yavaş yavaş uyanmanız gerektiğini telkin edin ve gözlerinizi açarak bedeninizi başınızın ucundan ayak parmaklarınıza kadar hissedin.
Bu meditasyonu düzenli olarak hergün 15 dakika yapmanız yaşam sürenize doğrudan etki edecektir...

Bilinçaltı Theta Eğitimi / İzmir
Detaylı bilgi: yesilpinar24@yahoo.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SU RİTÜELİ! I Tuncay YEŞİLPINAR