Halbuki o nedenlerin aşama sürecini geçirmiş olduğumuzu hücresel düzeyde bilmemize rağmen hala sahip olduğumuz sonuç ki o da HUZUR, sürekli debelenip duruyoruz.
Aslında çok traji komik bir durum.
Belki de Kozmik Şaka olarak adlandırılan bir durumu deneyimliyoruz.
Şimdi söyleyeceklerim, benim sürekli hissettiğim durumu ifade edecektir.
Şu an her ne yapıyorsanız durun ve hemen etrafınıza bir bakın.
Her şey katı, durağan ki kendi içinde sürekli üreten bir süreklilik ve dingin bir halde öylece duruyor.
Mikro açıdan baksanız, her kütle kendi içinde atomik yapısının doğal sonucu olarak müthiş bir hareketlilik ve telaş içinde bir o yana bir bu yana gidiyor.
Diğer bir ifadeyle, titreşiyor.
Atom altı düzeyde oluşan bu hareketlilik, elektronlar proton ve nötronların etrafında ışık hızı olarak tabir ettiğimiz hızda dönüyor, aradaki boş alanda foton ve kuark düzeyinde inanılmaz bir telaş ve hareketlilik var ama biz makro açıdan deneyime geçtiğimiz için aslında her şey bir düzene çekilmiş dingin bir şekilde karşımızda duruyor.
Sadece durun ve etrafınıza bakın.
Tam bir HUZUR ve durağanlık hakim.
Bu, düzensiz oraya buraya savrulan atomik partiküllerin düzensizlikten bir düzene çekilme hareketliliğidir.
Bu durağanlık bizim atomik yapımızdan yönlendirip duygular olarak dışa yansıyan düzenimizdir.
Aslında yaptığımız cennet içinde hala cenneti arama çabasıdır.
Son olarak, tekrar söylemek istediğim, şimdi durun ve sadece etrafınızı gözlemleyin.
Herşey ne kadar dingin, tek parça ve bütün halinde sizin karşınızda duruyor.
İşte HUZUR, düzensizlikten bu an içinde yaşanan düzene çekilmiş durağanlıktır.
Hepinize karşınızda duran HUZUR algısını yakalamanızı dilerim.
Tüm insanlık HUZURDA kalsın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder