11 Şubat 2018 Pazar

Beyninin Programını ANINDA Değiştir!!!

Beynimiz bugün kullandığımız bilgisayarların da yaratıcısı olduğuna göre, onun gücünü siz tahmin edin!
Ama biz o gücün inançlarımızın bir katalizörü olduğunun farkında bile değiliz.
İçinde bulunduğumuz kolektif bilinç ağının içinde örümcek ağına takılmış böcek misali çırpınıp duruyoruz.
İnançlarımız bu kitlesel bilincin oluşturduğu girdaptan oluşmuş ve artık yaşadıklarımızı çığ gibi büyüterek, realitemize çıkarmak için var gücümüzle çalıştığımızı bile göremez hale gelmiş durumdayız.
Peki, bu bilincimizin sınırları içinde yaşamaktan nasıl kurtuluruz?


Öncelikle atacağımız ilk adım, değiştirebilme gücüne sahip olduğumuzun farkına varmalıyız.
Ardından, size vereceğim bu çok önemli ama bilinmeyen tekniği uygulamanızı tavsiye ederim.
Zihnimiz yaşadığımız dünyanın belli bir düzen içinde oluşmuş sınırlarına şartlanmıştır.
Doğduğumuz andan itibaren tanıştığımız nesnelere ve her türlü algımıza bir etiket verilmiştir bile.
Bu sınırlanma ve etiketlenmeleri koşulsuz şartsız inanç sistemimize eklemişizdir.
İşe ilk olarak zihnimizin şartlanmasını kırmakla başlayacağız.
Bu da toplumsal bilinç tarafından nesnelere verilen isimleri önce zihnimizde değiştirmeye çalışmayla başlayalım.
Mesela, ilk olarak şu an bulunduğumuz ortamdan başlayalım.
Bu yapacağımız çalışma, beynimizin programlanmış şartlanmasını kıracaktır.
Etrafımızdaki nesnelerden başlayacak olursak, mesela karşımda duran defteri isim olarak masa diye değiştirelim.
Yani, şekil olarak değil de sadece isim olarak.
Ardından etrafımızda bulunan tüm nesnelere farklı isimler vermeyi deneyelim.
Sanki eğlenceli bir oyun gibi.
Zihnimizde tuhaf bir sessizlik oluşacak.
Doğduğumuzdan beri o nesneleri bildiğimiz isimleri düşünmeden dahi algıladığımız an aklımıza gelen isimler değişmiş ve zihnimizde sanki yıkılmalar oluşmaya başlamıştır.
İşte bu şartlanmanın yıkılış deneyimidir.
Garip ama başarılı.
Bu alıştırma zihnimizin hiç sorgulamadan kabul ettiği ve değiştirilemez olduğuna bizi inandırdığı çok güçlü bir kitlesel bilinç ağından çıkışın başlangıcıdır.
Şimdi, bir nebze de olsa o sınırların ağdan örülmüş girdabından çıkmak üzereyizdir.
Artık iş asıl programlanmış olduğumuz inançlarımızın oluşturduğu bilinç düzeyinden sıçramaya gelmiştir.
Eğer kıtlık bilincimiz varsa kıtlıkla ilgili inancımızın oluşturduğu şartlanmalara bir göz atalım ve isimlerini değiştirmeye başlayalım.
Bize kıtlığı, parasal sıkıntıyı çağrıştıran nesne veya kişilere farklı bir anlam kazandıralım.
Paranın yokluğunu kabullendiğimiz şartlanmış zihnin zincirlerini kırmaya başlıyoruz.
Bilinçaltı programımız artık değişmeye başlayacak.
İnançlarımızın oluşturduğu bilinçaltı programı değiştikçe zihnimizin şartlanmış olduğu etiketlenmeler de değişecek.
İstatistiklere, sınırlamalara şartlanmış zihnimizin oluşturduğu inanç sistemi çatırdamaya başlar ve yeni program devreye girer.
İşte yaşam dönüşümümüz böyle başlıyor.
Bunu yapmak kolay mı?
Tabii ki de değil.
İmkansız mı?
Hiç de değil.
Bu bilgisayar programcısı olmadan bilgisayarı yeniden programlamaya benzer.
Önce süper bilgisayarımızı nasıl programlayacağımızı öğrenmemiz gerekir.
Ondan sonrası artık yepyeni realitemize adapte olmaya kalır...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TAM BİR UYUM! I Tuncay YEŞİLPINAR